22. Hukuk Dairesi 2014/34248 E. , 2016/5020 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, asıl davada kıdem tazminatı, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını, birleşen davada ise ihbar tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
...-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, yıllık izin ücreti alacağının ıslaha karşı zamanaşımı savunmasından etkilenip etkilenmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacının iş sözleşmesi 13.12.2007 tarihinde feshedilmiş, dava 20.04.2012 tarihinde açılmış, 03.01.2014 tarihinde ise ıslah edilmiştir. Mahkemece, dava konusu edilen yıllık izin ücreti alacağının, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uyarınca onyıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu esas alınarak, yıllık izin ücreti alacağının ıslaha karşı zamanaşımı savunmasından etkilenmediği kabul edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 5/.... maddesinin ilk cümlesinde, “Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri, eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder” hükmü yer almaktadır. Eldeki davada, yıllık izin ücreti alacağı, fesih tarihi olan 13.12.2007 tarihinde muaccel hale geldiğinden, zamanaşımı süresinin mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği açıktır. Mülga 818 sayılı Kanun"un yürürlükte olduğu dönemde, yıllık izin ücreti alacağının beş yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu tartışmasızdır. Kaldı ki, 6098 sayılı Kanun dönemi bakımından da, yıllık izin ücreti alacağı beş yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Anılan sebeple, dava konusu yıllık izin ücreti alacağında ıslah yoluyla artırılan miktar, süresinde ileri sürülen ıslaha karşı zamanaşımı savunması karşısında zamanaşımına uğramış olduğundan, davacının hüküm altına alınması gerekli yıllık izin ücreti alacağı, dava dilekçesinde talep edilmiş olan 100,00TL"dir. Mahkemece, anılan alacağın ıslaha karşı zamanaşımı savunmasından etkilenmediğinin kabul edilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.