17. Hukuk Dairesi 2015/1756 E. , 2017/8434 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı ... tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının idaresindeki motorsiklete çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralandığını, davacının uzun süre hastanede yatıp tedavi gördüğünü ve masraf yaptığını, tedavi süresince ve sonrasında da beden gücündeki azalma nedeniyle çalışamayan davacının maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigortacı sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 40.000,00 TL. maddi ve 50.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, kazanın meydana geldiği yer olan ... Mahkemeleri"nin davada yetkili olduğunu, davalının kazada kusuru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 10.770,02 TL. maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, tazminata davalı ... şirketi yönünden 23.05.2007 tarihinden ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden faiz işletilmesine; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte ... şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle, oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporundaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davacının kazadaki yaralanmalarından kaynaklanan iyileşme süresinin, konusunda uzman doktor bilirkişi kurulu tarafından tespit edilmiş olmasına; davada vekille temsil edilen davalılar için, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine uygun olarak vekalet ücreti takdir edilmiş olmasına göre; davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davalı ..."ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının kazadaki yaralanması nedeniyle, tedavi süresi boyunca çalışamadığından bahisle, işgöremezlik tazminatı talep edilmiş; davacının 9 aylık işgöremezlik süresi için talep edebileceği maddi tazminat, aktüerya uzmanı bilirkişinin 28.06.2013 tarihli raporunda, davacının aylık geliri asgari ücretin 3,94 katı kabul edilerek 10.770,02 TL. olarak hesaplanmış; mahkeme tarafından da bu rapor hükme esas alınıp maddi tazminat yönünden karar verilmiştir. Ne var ki, tazminat hesabına esas alınan davacının geliri yönünden hiçbir araştırma yapılmadığı, davacının işvereni olduğu iddia olunan dava dışı ... adlı işyeri tarafından düzenlenen belgedeki bedelin hesaplamaya esas alındığı görülmektedir. Davacının gelir araştırmasının yetersiz olduğu açıktır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece; ..."ya yazı yazılarak, davacının kazadan önceki çalışması bulunup bulunmadığının araştırılması, çalışmasının bulunması halinde işyerinden davacıya yapılan ödemelerin miktarının sorulması ve belgelerinin getirtilmesi; davacı tarafından sunulan belgede
adı geçen ... adlı işyerinin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılması; davacının kaza öncesindeki geliri net şekilde saptandıktan sonra, kaza öncesi elde ettiği halde kaza nedeniyle çalışamayıp elde edemediği gelirin miktarı konusunda, gerekirse aktüerya uzmanından ek rapor alınması ve oluşacak sonuca göre davacının işgöremezlik tazminatı hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davacı vekili, dava konusu kaza sonucu davacının ağır şekilde yaralanmasından duyulan üzüntü nedeniyle, 50.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. maddesi (818 sayılı BK. 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının cismani zarara uğraması nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının yaralanmasının kalıcı araz bırakmadan iyileşmiş olması itibariyle zararın boyutu gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, manevi tazminat isteminde bulunan davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, ... miktarda manevi tazminata hükmedilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davalı ..."ın sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; aşağıda dökümü yazılı 3,70 kalan harcın davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine, 02/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.