Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/2943 Esas 2018/7436 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2943
Karar No: 2018/7436
Karar Tarihi: 31.10.2018

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/2943 Esas 2018/7436 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2016/2943 E.  ,  2018/7436 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın, katılanın burçlu olduğu senedi sahte olarak düzenleyip icra takibine koymak suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
    1-O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    O yer Cumhuriyet Savcısının, 23/06/2011 tarihinde verilen hükmü, 1412 sayılı CMUK"nın 310/3. maddesinde belirlenen bir aylık süre geçtikten sonra 04/10/2011 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    2-Sanık müdafiinin, resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanık, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    3-Sanık müdafiinin, nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    24/02/2009 iddianameyle sadece resmi belgede sahtecilik suçundan dava açılmış olup ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.06.1997 tarih ve 88/147 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan da söz edilmesinin, o olaydan da dava açıldığını göstermeyeceği cihetle, iddianamede resmi belgede sahtecilik olarak nitelendirilen fiilin dışına çıkılarak verilen görevsizlik kararına dayanılarak dava açılmayan nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 225. maddelerine aykırı davranılması,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, sair yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 31/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.