4. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/103 Karar No: 2012/3032 Karar Tarihi: 28.02.2012
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/103 Esas 2012/3032 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2011/103 E. , 2012/3032 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 07/06/2005 gününde verilen dilekçe ile ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminatın kabulüne manevi tazminatın kısmen kabulüne dair verilen 07/07/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminatın kabulüne manevi tazminatın bir kısım davacılar için kısmen kabulüne, bir kısım davacılar için kabulüne karar verilmiş, karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalı ...’ın diğer davalı ...’e ait araçla kazaya sebep olduğunu ve bir kısım davacıların oğulları bir kısım davacıların kardeşi olan ...’ın ölümüne sebep olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Yerel mahkemece, maddi tazminatın kabulüne manevi tazminatın bir kısım davacılar için kısmen kabulüne, bir kısım davacılar için kabulüne karar verilmiş Yargılama sırasında davalılar vekili, 31.05.2010 tarihli celsede verilmiş olan "davacı tarafa davayı ıslah etmek istediği takdirde ıslah dilekçesi ve harcını yatırması ve davalıya tebliğ ettirmesi için 10 günlük süre verilmesine” dair verilen (2) nolu ara kararı hakimin davacı tarafa nasihat vermesi, yol göstermesi olarak nitelendirerek hakimin reddi talebinde bulunmuştur. Reddi hakim talebinde bulunulan hakim tarafından, red talebi açıkca hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ve davayı uzatmak maksadıyla yapıldığı gerekçesiyle HUMK"nun 35.maddesi uyarınca reddedilmiş ve HUMK’nun 36/4 maddesi uyarınca davalıların, idari para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir. Mahkeme hakiminin, hakimin reddi talebinin reddine ilişkin olan geri çevirme kararı HMK 41 de belirtilmiş olan koşulları taşımadığından doğru değildir. HMK 40’ta belirtilen usul çerçevesinde inceleme yapılması gerekmektedir. Yerel mahkeme kararının, HMK 40 gereği işlem yapılmak üzere bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.