"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada (Ankara Asliye Dokuzuncu Ticaret Mahkemesince verilen 23.1.2003 tarih ve 2002/445-2003/14 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillerinin "Genişleyen Ostesentez Kafesi" başlıklı buluşları hakkında Patent işbirliği Antlaşması hükümleri uyarınca uluslararası başvuru yapılarak Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı nezdinde ilan edildiğini, bir sonraki aşamada ön inceleme raporu alınarak Türkiye"de ulusal patent başvurusu yapıldığını, ön inceleme raporunda olumsuz görüş olmamasına rağmen 2. inceleme raporu düzenlenmesi için gereken evrakın istendiğini, düzenlenen rapor üzerine eksikliğin giderilmediğinden bahisle açıklamanın bildirilmesi halinde 3. raporun alınması için 3 ay içerisinde inceleme ücretlerinin gönderilmesinin istendiğini, bu aşamada müvekkillerinin paten vekilinin değiştiğini, davalıya yapılan müracaat üzerine 3 aylık sürede talebin yapılmamış olması nedeniyle 3. inceleme hakkının kullanıldığı kabul edilerek başvurunun patentlenebilirlik kriterlerine sahip olmaması nedeniyle reddedildiğini, bu karara yapılan itirazın da Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı Yeniden inceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından reddedildiğini ileri sürerek, uluslararası sözleşmelerin kıyasen uygulanması suretiyle patentlenebilirlik kriterlerine sahip olan müvekkillerinin patent başvurusunun kabul edilerek, sicil kaydına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yapılan işlemlerde bir usulsüzlük bulunmadığını, Patent Kanunu Antlaşmasının Türkiye"de henüz yürürlükte olmadığını, Avrupa Patent Sözleşmesi yönünden bir başvuru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacıların ilk vekili tarafından gerçekleştirilen kusurlu bir fiil sonucunda 3 aylık süresi içerisinde 3. inceleme talebinde bulunulmadığı, bu eksikliğin patent verilmesinde yerine getirilmesi gereken şekle ilişkin bir eksiklik niteliği taşımakta olup, buluşta bulunması gereken yenilik, sanayide uygulanabilirlik, tekniğin bilinen durumunu aşma şeklindeki maddi şartlara ilişkin bir eksiklik özelliği taşımadığı, salt şekli bir eksiklikle bu incelemenin talep edilmemiş olmasının bunun maddi bir eksiklik olarak nitelendirilmesini gerektirmeyeceği, zira şekle ilişkin eksikliklerin sonradan giderilmesinin mümkün olduğu, nitekim davacılar tarafından daha sonra eksikliğin giderildiği, kaldı ki Patent işbirliği Antlaşmasının ve Patent Kanunu Antlaşmasının hükümlerinin de bu doğrultuda olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, Yeniden inceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptaline ve davacıların patent başvurusunun patentlenebilirlik kriterlerine sahip olduğundan kabulü ile sicil kaydına tesciline veya TPE. önündeki haklarının eski hale getirilmesine veya ek süre verilerek işlemlerin devamına ilişkin talep idari nitelikli olması nedeniyle, bu yöndeki istemler ve buna bağlantılı olan ilan istemi ile birlikte reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, patent tescili başvurusunun reddine dair davalı Enstitü Yeniden inceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali, patent başvurusunun kabulü ve sicil kaydına tescili istemine ilişkindir.
Yukarıda açıklandığı gibi mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacının patent tescili başvurusunun reddine dair Enstitü Patent Dairesi kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Yeniden inceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptaline, diğer istemlerin ise reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 62. maddesi uyarınca üçüncü kez inceleme yaptırılması için başvuru sahibine verilen sürede gereken belge ve ücretin gönderilmemesinin hukuki sonucunun ne olacağı noktasında toplanmaktadır. Davalı Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı ilgili Dairesi"nce davacının üçüncü inceleme için verilen sürede belge eksikliğini gidermemesi ve inceleme ücretlerini karşılamaması nedeniyle ikinci inceleme raporuna göre değerlendirme yapılarak davacının isteminin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı itirazı ise Enstitü, Yeniden inceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından red olunmuştur.
551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamenin 62. maddesinde incelemeli patent verilmesi prosedürünü düzenlemiş olup, ilk ve ikinci inceleme sonucu saptanan eksiklerin ve görüş ayrılıklarının giderilmediğine karar verilmesi halinde, başvuru sahibine karşı görüşlerini ileri sürebilmesi için üç aylık süre verileceğini öngörmüş, ancak verilen sürede başvuru sahibinin gereğini yerine getirmemesi halinde yatırımın ne olacağı açık bir şekilde düzenlenmemiştir. Bu konuda aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 70 ve 71. maddelerinin ise, itiraz üzerine yapılacak işlemle ilgili olmaları nedeniyle, davamızda uygulama yeri bulunmamaktadır. Ancak, sözü geçen Kanun Hükmünde Kararnamenin Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmeliğin 29. maddesi verilen süre içerisinde yetersizliğin giderilmemesi halinde başvurunun reddedileceğini öngörmüştür. Esasen, kanunda belirtilen sürelerde tamamlanması gereken eksikliklerin tamamlanmamış olması halinde istemin reddi gerekeceği, bu düzenlemenin doğal bir sonucu olup, yönetmelikte bu sonuç açıklığa kavuşturulmuştur.
Açıklanan bu durum karşısında, ilk iki inceleme raporunda saptanan eksikliklerin giderilmesi için davacı başvuru sahibine verilen sürede gerekli belgeleri getirmeyen ve inceleme ücretini ödemeyen davacının başvurusunun reddine dair Türk Patent Enstitüsü Patent Dairesi"nin kararı ile, davacının bu konudaki itirazının reddine dair Yeniden inceleme ve Değerlendirme Kurulu kararı yerinde olduğundan, davanın reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiş, davalı Enstitü vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Yukarıda açıklanan bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Sonuç : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerden dolayı davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 2 nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 12.1.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.