Esas No: 2018/5957
Karar No: 2020/4059
Karar Tarihi: 08.12.2020
Danıştay 12. Daire 2018/5957 Esas 2020/4059 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/5957
Karar No : 2020/4059
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : İstanbul ili, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde şoför olarak görev yapmakta iken 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b maddesi uyarınca 09/10/2013 tarihinden geçerli olmak üzere görevine son verilen davacı tarafından, anılan tarih öncesinde emekliliğe hak kazandığından bahisle, emekli aylığı bağlanarak emekli ikramiyesi ödenmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ile toplam 2.000,00-TL aylık ve ikramiye tutarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, davacının talebi üzerine uyuşmazlığın çözümü açısından, davacının emekliliğe hak kazanıp kazanmadığı, kazanmış ise hangi tarihte emekli sayılması gerektiği ve alacağı ikramiye tutarının hesaplanması için dava dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, dava dosyasına sunulan ... tarihli raporda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b maddesi uyarınca haklı nedenle memuriyetten çıkarılan davacının, bu tarih itibarı ile 25 yıllık fiili hizmet süresini doldurmadığından emekli aylığı bağlanma şartının oluşmadığı; ayrıca görevinin, 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen haklı nedenler ile sona erdiği anlaşıldığından, ikramiye almaya hak kazanmadığı yolunda görüş ve düşüncelere yer verildiği, anılan raporun taraflara tebliğ edilerek, yapılan itirazların yerinde görülmediği, bu durumda davacının görevine son verildiği tarihte 25 yıllık fiili hizmet süresini doldurmadığı ve görevine idare tarafından haklı sebeplerle son verildiği dikkate alındığında, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Davacı tarafından, Devlet memurluğu görevine son verildiği tarih öncesinde sigortalı hizmet süreleri ile askerlikte geçen sürenin de dikkate alınması ve hizmet birleştirmesi yapılması durumunda emeklilik için aranılan koşulların sağlanacağı, karara dayanak alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğu, emekliliğe esas hizmet süresinin ne kadar olduğu, bu sürelerin nerelerde geçtiğinin ortaya konulmadığı, itirazları doğrultusunda yeniden bilirkişi raporu alınmayarak karar verildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği belirtilerek, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 203. maddesi uyarınca, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu yerine Sağlık Bakanlığı hasım mevkiine alınarak,Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul ili, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde şoför olarak görev yapmakta olan davacının memuriyetine, … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dosyası üzerinden dolandırıcılık suçundan verilen 2 yıl hapis cezasına ilişkin kararın, … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile kesinleşmesi nedeniyle, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu'nun … tarihli Olur'u ile 09/10/2013 tarihinden geçerli olmak üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b maddesi uyarınca son verilmiştir.
Davacı 17/03/2014 tarihli başvurusuyla, 09/10/2013 tarihi öncesinde emekliliğe hak kazandığından bahisle, emekli aylığı bağlanarak emekli ikramiyesi ödenmesi talebinde bulunmuştur.
Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, İstanbul Çekmece Bölgesi Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliğinin … tarih ve … sayılı dava konusu işlemi ile davacının emeklilik dilekçesini sunduğu 07/01/2014 tarihi itibarıyla 25 yıl, 16 günlük fiili hizmet süresini tamamladığı, ancak memuriyet sıfatını kaybettiği 09/10/2013 tarihi itibarıyla henüz 25 yıllık hizmet süresini tamamlamadığı, emeklilik başvurusunu ise, bu tarihten sonra gerçekleştirdiği belirtilerek, aylık ve ikramiye talebinin bu aşamada karşılanamayacağı gerekçesiyle başvurusu reddedilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un "Aylığı Bağlayacak Kurum" başlıklı 8. maddesinin birinci fıkrasında; "Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere; son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir.", "Emekli İkramiyesi" başlıklı 12. maddesinin birinci fıkrasında ise; "Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir." kuralı yer almakta iken, Anayasa Mahkemesinin 05/02/2009 tarih ve E:2005/40, K:2009/17 sayılı kararıyla, "2829 sayılı Yasa'da benimsenen sistemle, farklı sosyal güvenlik kuruluşlarındaki hizmet süreleri birleştirilerek emekli olanlara yaşlılık aylığı bağlandığı halde, itiraz konusu ibareyle son defa bağlı olunan sosyal güvenlik kurumuna göre ayırım yapılarak Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılmayanlara, 5434 sayılı Yasa'ya tabi çalışma süreleri için emekli ikramiyesi ödenmemesinin, Anayasa'nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi, adil sonuçlar doğurmadığından 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesine de aykırı olduğu gerekçesiyle, 2829 sayılı Kanunun 12. maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve ..." ibaresinin iptaline karar verilmiştir.
19/06/2010 tarih ve 27616 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01/06/2010 tarihinde yürürlüğe giren 5997 sayılı Kanun ile değişik 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 89. maddesinin 1. fıkrasında; "Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun geçici 4. maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malûllük veya vazife malûllüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir. Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunu'nun geçici 4. maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve kendilerine mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunu'nun 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ise, bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden bu madde hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir." kuralı getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin 09/07/2011 tarih ve 27989 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 12/05/2011 tarih ve E: 2010/81, K: 2011/78 sayılı kararıyla, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 89. maddesinin, 5997 sayılı Kanunun 14. maddesiyle değiştirilen, birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve …" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
26/01/2012 tarih ve 28185 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6270 sayılı Kanun ile 5434 sayılı Kanun’un 89. maddesinde değişiklik yapılmış ve ilgili Kanun maddesi; "Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 31/05/2006 tarih ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun Geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir.
Birinci fıkra kapsamına girmemekle birlikte, bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmeti bulunanlardan mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlara ise; bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödenir." şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
6270 sayılı Kanun'un atıfta bulunduğu mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun hâlen yürürlükte bulunan 14'üncü maddesinde, kıdem tazminatının ödeneceği haller ve ödenecek kıdem tazminatı miktarının hesabına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.
Anılan maddede ''Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:
1.İşveren tarafından bu Kanunun 17 nci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,
2.İşçi tarafından bu Kanunun 16 ncı maddesi uyarınca,
3.Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,
4.Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;
Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet aktinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.'' kuralına yer verilerek, 08/09/1999 tarihinde yürürlüğe giren 4447 sayılı Kanun'un 45. maddesi ile kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde sona erme hallerine, ''506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle'' fesih durumunun da eklendiği anlaşılmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun Geçici 1. maddesinde yapılan düzenleme gereğince uygulanmakta olan, anılan Kanun'un 25. maddesinde ise, işverenin haklı nedenle derhal fesih halleri düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda açık metinlerine yer verilen mevzuat hükümleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde, Emekli Sandığı'na tabi bir görevde bulunup bu görevinden ayrılarak başka bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olarak çalıştıktan sonra yaşlılık/emekli aylığı bağlananlara Emekli Sandığı'na tabi olarak geçen hizmet süresi için emekli ikramiyesi ödenmesine yasal engel bulunmakta iken, ilgili Kanun hükmü Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş, bu kez 5434 sayılı Kanun'un 89. maddesiyle yeni bir düzenleme yapılmış ise de, bu kuralın da Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmiş, son olarak aynı maddede yapılan düzenleme ile hizmet sürelerinin tamamı 5434 sayılı Kanun ve/veya 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan iştirakçilere, emekli ikramiyesi ödeneceği, buna karşılık 2829 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlara ise; 5434 sayılı Kanun veya 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödenebileceği kuralı getirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, 09/10/2013 tarihinden geçerli olmak üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b maddesi uyarınca görevine son verilen davacı tarafından, emekli aylığı bağlanarak emekli ikramiyesi ödenmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali talebiyle açılan dava kapsamında, İdare Mahkemesince, dosyanın bilirkişiye gönderilmesi ile gelen rapor dayanak alınarak karar verildiği, anılan raporda, davacının emeklilik talebinde bulunduğu 07/01/2014 tarihi itibarıyla 25 yıl, 16 günlük fiili hizmetinin bulunduğu, ancak Devlet memurluğu görevine son verildiği 09/10/2013 tarihi itibarıyla yaş şartının aksine 25 yıllık fiili hizmet süresi şartını sağlamadığı ve dolayısıyla emekli aylığına hak kazanmadığı, bu nedenle ikramiye alma koşullarından emekli aylığı bağlanma şartının yerine getirilmemiş olması ve görevden ayrılma biçiminin de 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şatlarına uygun olarak sona ermemiş olması nedeniyle ikramiye almaya hak kazanmadığı şeklinde görüş belirtilmesi üzerine, 16/11/2015 tarihinde davanın reddine karar verildiği anlaşılmakta olup, temyiz aşamasında ise, uyap üzerinden yapılan sorgulama neticesinde, kamu emeklisi olan olarak gözüken davacıya karar tarihinden önce 01/06/2014 tarihinden itibaren aylık bağlandığı görülmektedir.
Bu durumda, davacının 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu ve diğer kurumlara tabi olarak geçen hizmet süreleri ile birlikte hizmet birleştirmesi yapılıp yapılmadığı, tarafına hangi Kanun kapsamında, hangi tarihte ve ne şekilde aylık bağlandığının ve gerektiğinde davalı idareden tahsis dosyasının getirtilmesi suretiyle tespiti ile davacıya Emekli Sandığı'na tabi hizmet süreleri için emekli ikramiyesi ödemesi yapılıp yapılmadığı hususları araştırılmak suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden, yukarıda yer verilen bilirkişi raporu esas alınarak davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
Temyize konu karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, davacının temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği oyuyla, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.