4. Hukuk Dairesi 2011/773 E. , 2012/3024 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/06/2006 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 21/05/2010 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili Avukat ... tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 28/02/2012 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı kurum vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, haksız eylem sonucu uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istem kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, davalı tarafından yapılan petrol arama ve sondaj çalışmaları sırasında meydana gelen sarsıntılar nedeniyle evinin taşıyıcı duvarlarının çatladığını ve ağır hasar gördüğünü belirterek uğradığı maddi zararın ödetilmesini istemiştir.
Tazminat hukuku ilkeleri gereğince, haksız eylemden kaynaklanan zararın ödetilmesi amacıyla açılan davalarda, haksız eylem nedeniyle oluşan zarar, olay gününde gerçekleşmiş olduğundan, davalının sorumlu tutulacağı tazminat miktarı da olay günündeki verilere göre belirlenmelidir. Somut olayda, davacının zararı, 2006 yılında doğmuştur.
Yerel mahkemece, zararın miktarı ve nedenlerinin belirlenmesi amacıyla 06.06.2009 günü mahallinde keşif yapılmıştır. Mahkemece karara esas alınan ve keşif sonrası inşaat mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacının evinde oluşan hasar ve zarar miktarı, keşif tarihi itibariyle, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı 2009 yılı birim maliyet cetvellerine göre belirlenmiştir. Şu durumda yerel mahkemece, olay tarihindeki veriler esas alınarak belirlenecek zarar miktarına karar verilmesi gerekirken, yukarıda açıklanan yön gözetilmeden, bilirkişi raporunda keşif tarihi itibariyle 2009 yılı verilerine göre belirlenmiş olan zarar miktarına karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
Ayrıca, yapılan keşif sonrası jeoloji mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacının evinin bulunduğu bölgenin, oldukça eğimli ve birinci derecede deprem bölgesi içinde olduğu, zeminin gevşek ve killi olduğu belirtilmiştir. İnşaat mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda da; davacının evinin yığma sistemle inşa edilmiş olması nedeniyle ağır hasar gördüğü bildirilmiştir. Bilirkişi raporlarındaki davacının evinde tespit edilen zararın meydana gelmesine ve artmasına etken olan başka nedenlerin de
bulunduğu yönündeki açıklamalara ve tespitlere rağmen bu hususların, zarar miktarının belirlenmesi aşamasında nazara alınmadığı anlaşılmaktadır. Oysa ki bilirkişi raporlarında belirlenen bu olgular, zararın kapsamının belirlenmesinde bir değer taşımakta olup BK.m.43/1 uyarınca “durumun gereği” anlamında göz önünde tutulabilir.
Şu durumda; tüm dosya kapsamından, zararın asıl nedeninin, davalının yaptığı petrol arama ve sondaj çalışmaları sırasında oluşan yer sarsıntıları olduğu anlaşılıyorsa da, davacıya ait evin bulunduğu yerin deprem bölgesi olması ve zemin yapısındaki olumsuzluklar, inşaat tekniği ve evin yapımında kullanılan malzeme kalitesi yönünden ayrıca inceleme yapılmalı, bu hususların, zararın miktarına etkisi ve katkısı araştırılmalı, gerekirse bilirkişiden bu yönde yeniden görüş sorulmalı ve bunların sonucuna göre Borçlar Kanunu’nun 43./1 maddesi uyarınca indirim yapılması gerekip gerekmediği üzerinde durulmalı, bu konuda yapılacak değerlendirme sonucunda varılacak uygun sonuç çevresinde karar verilmesi gerekirken, yerel mahkemece bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması da bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve temyiz eden davalı kurum yararına takdir olunan 900,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.