4. Hukuk Dairesi 2011/659 E. , 2012/3023 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Uluslararası Taşımacılık Pet Müş. San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine 04/04/2007 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/10/2010 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ve duruşmasız olarak incelenmesi de davacılar vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 28/02/2012 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı şirket vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davacılar adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar, dava dışı sürücünün kullandığı çekici tır ile "bir iş makinesinin, ..."den Irak"a taşınması sırasında", desteklerine çarptığını ve onun ölümüne neden olduğunu belirterek uğradıkları maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemişlerdir. Davacılar, kazaya neden olan aracı kullanan dava dışı sürücünün, davalı şirket çalışanı olduğunu, davalı şirketin hem adam çalıştıran hem de taşıyan olarak sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürmüşlerdir.
Davalı şirket ise; davalının, kazaya neden olan aracın maliki ve işleteni olmadığını, bu araçla yapılan taşıma işi ile hiçbir ilgisinin olmadığını, davacılar tarafından delil olarak dosyaya sunulan gümrük belgelerinin sahte oldğunu, bu belgeler üzerinde sadece kaşe bulunduğunu, şirket yetkilisinin imzasının olmadığını, dava dışı sürücünün de davalı şirkette çalışmadığını ve bu nedenlerle zarardan sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Yerel mahkemece, "davalı şirketin, kazaya neden olan aracı kullanan dava dışı sürücünün istihdam edeni olarak zarardan sorumlu olduğu" gerekçesi ile istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacılardan ..., ..., ..., ... ile davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Dava konusu olayda; 15.04.2005 günü, dava dışı sürücü ..., trafikte yine dava dışı ... adına kayıtlı bir çekici tır ile dava dışı bir şirkete ait silindir iş makinesinin ..."den Irak"a taşınması sırasında, bu tır ile davacıların desteğine çarpması sonucu, destek yaşamını yitirmiştir.
Davacıların iddiası; davalı şirketin, kazaya neden olan sürücünün istihdam edeni ve taşıyıcı firma olarak sorumluluğunun bulunduğu yönündedir. Davacıların, bu iddialarını ispatlamak amacıyla dosyaya delil olarak sundukları üç adet belgenin incelenmesinden; bunlardan ilk belgenin, davalı ... Ltd Şti. antetli ve kaşeli CMR (Karayolunda yük ve eşya taşımacılığı belgesi) sözleşmesi olduğu, ancak bu belgede davalı şirket yetkilisinin imzasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı da bu belgede bulunan kaşenin davalı şirkete ait olmadığını savunmuştur. Davacıların sunduğu ikinci belge de, ... Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü"nce düzenlenen gümrük beyannamesidir. Bu gümrük beyannamesinde, beyanda bulunan olarak "... Ltd Şti adına ..." ismi yazılıdır. Davalı şirket ise, bu kişinin davalı şirketin çalışanı ve temsilcisi olmadığını savunmuştur. Davacıların sunmuş olduğu üçüncü belge ise, davalı şirketin, tır da taşınan iş makinesinin sahibi olan firmaya gönderdiği ve yapılacak yükleme bilgilerini bildirdiği 13.04.2005 tarihli faks belgesidir. Davalı şirket, bu belgenin de sahte olduğunu savunmuştur.
Ceza dava dosyasında bulunan hazırlık soruşturmasına ilişkin belgelere göre de kazaya neden olan aracın, olaydan hemen sonra hasarlı vaziyette sahibi olarak ... isimli şahsa teslim edildiği, dosya içinde bulunan davalı şirkete ait imza sirküleri ve yetki belgelerinden de davalı şirket müdürünün ... olduğu anlaşılmakla birlikte, davalı şirket müdürü ile aynı soy adını taşıyan ve hazırlık soruşturması sırasında aracın sahibi olarak aracı teslim alan Reşat Keleş isimli şahıs ile davalı şirket arasında bağ ve irtibat bulunup bulunmadığı ise anlaşılamamaktadır.
Yerel mahkemece, davacıların dosyaya delil olarak sunmuş oldukları gümrük belgeleri ile yetinilmiş, davalının savunmaları doğrultusunda bu belgelerin doğruluğu hakkında yeterince araştırma yapılmamış, kazaya neden olan dava dışı sürücünün, davalı şirket çalışanı olup olmadığı Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarından araştırılmamış, dava dışı sürücünün hazırlıkta vermiş olduğu ifadesinde, "davalı şirkette bir aydır şoför olarak çalıştığı" yönündeki açıklamasına itibar edilerek "davalı şirketin, kazaya neden olan aracı kullanan dava dışı sürücünün istihdam edeni olarak zarardan sorumlu olduğu" gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir.
Şu durumda yerel mahkemece yapılması gereken iş; CMR sözleşmesindeki antetli belgenin ve kaşenin davalı şirkete ait olup olmadığı araştırılmalı, eğer davalı şirkete ait ise bu kez de başkalarının eline nasıl geçtiği ve dava konusu taşımada nasıl kullanıldığı konusunda davalı şirkete savunma hakkı tanınmalı, gümrükteki işlemlerin kim tarafından yapıldığı, davalı şirket adına bir vekaletname veya temsil belgesi ibraz edilip edilmediği ve gümrük beyannamesinde ismi yazılı olan ..."ın davalı şirketin çalışanı olup olmadığı araştırılmalı, faks belgesinde bulunan faks numarasının davalı şirkete ait olup olmadığı ve yine aynı belgedeki kaşe ve imzanın davalı şirkete aidiyeti araştırılmalı ve davalı şirketin
taşıyıcı olup olmadığı belirlenmelidir. Ayrıca, dava dışı sürücünün, davalı şirkette çalışıp çalışmadığı, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarından araştırılmalı, kazaya neden olan aracı sahibi olarak teslim alan kişinin davalı şirketle bağlantısı olup olmadığı da belirlenmelidir. Yerel mahkemece, yukarıda açıklanan araştırmaların yapılması ve davalı şirketin hukuki durumunun buna göre değerlendirilmesi gerekirken, davalının savunmaları doğrultusunda araştırma yapılmadan, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA; bu bozma nedenine göre davacıların tüm temyiz itirazları ile davalının öteki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve temyiz eden davalı şirket yararına takdir olunan 900.00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.