Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3613
Karar No: 2021/115
Karar Tarihi: 19.01.2021

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/3613 Esas 2021/115 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı banka, davalıların murisi olan kişinin müteselsil kefilliği sebebiyle dava dışı borçlu olduğunu ileri sürerek, davalıların itirazını iptal etmelerini ve takibin devam etmesini talep etmiştir. Davalılar ise kefaletin usulsüz olduğunu, imzanın murise ait olup olmadığını, bahse konu kredilerin murisin ölümünden önce kullandırılıp kullandırılmadığını ve davalıların temerrüde de düşmediğini savunarak davanın reddedilmesini talep etmişlerdir. Yapılan yargılama sonucunda mahkeme, dava dışı borçlunun mevcut borcunun murisin vefatından sonra kullandırılan kredilere ilişkin olduğunu ve davalıların murisin vefatından sonra kullandırılan krediler sebebiyle bir sorumluluklarının olamayacağını gerekçe göstererek davayı reddetmiştir. Davacı banka tarafından yapılan temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri: -
11. Hukuk Dairesi         2020/3613 E.  ,  2021/115 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 30.04.2019 tarih ve 2016/312- 2019/206 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı...arasındaki genel kredi sözleşmesinde davalıların murisi ..."in de müteselsil kefil olduğunu, borcun ödenmemesi sebebiyle Elazığ 4. İcra Müdürlüğü"nün 2011/6919 sayılı dosyasından davalı mirasçılar aleyhine başlatılan takibe davalıların haksız olarak itiraz ettiğini, kefaletin usule uygun olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılar aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, kefaletin usulsüz olduğunu, kefalet limitinin sözleşmeye sonradan yazılmış olduğunun çıplak gözle bile anlaşılabildiğini, sözleşme tarihi olan 2006 yılında YTL kullanıldığı halde sözleşmedeki miktarın TL olarak sonradan yazılmış olduğunu, kefaletin geçersiz olduğunu, imzanın murise ait olup olmadığının, sözleşme tarihinde davacı bankanın belirtilen limitle ilgili damga vergisi yatırıp yatırmadığının, bahse konu kredilerin murisin ölümünden önce kullandırılıp kullandırılmadığının araştırılmasının gerektiğini, davalıların temerrüde de düşürülmediğini savunarak davanın reddine ve davacı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, muris ..."in vefat tarihi olan 28.05.2008 tarihi itibariyle dava dışı borçlu ..."a kullandırılan 49.000,00 TL"lik kredinin, murisin vefat tarihinden önce 22.11.2007 tarihinde, 60.000,00 TL"lik kredinin murisin vefatından sonra 16.11.2009 tarihinde, 35.000,00 TL"lik kredinin yine murisin vefat tarihinden sonra 30.03.2009 tarihinde kapatıldığı, dava dışı borçlunun mevcut borcunun murisin vefatından sonra kullandırılan kredilere ilişkin olduğu, davalıların ise murisin vefatından sonra kullandırılan krediler sebebiyle bir sorumluluklarının olamayacağı, murisin vefatı davacı banka tarafından bilinmeden takibe girişilmiş olması sebebiyle kötüniyetten söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine, davacı tarafın kötü niyeti tespit edilemediğinden davalılar lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi