Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1892 Esas 2020/2632 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1892
Karar No: 2020/2632

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1892 Esas 2020/2632 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalıya satış danışmanlığı hizmeti verdiğini ve bir ödeme planına bağlanan borç-alacak ilişkilerini ibra ettiklerini iddia ederek, davalının ödemesi gereken 25.000 TL'yi ödememesi üzerine başlattıkları icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu ve itirazın iptal edilmesini, ayrıca alacaklarının tahsili için başlattıkları icra takibine yapılan haksız itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminatı talep etmişlerdir. Mahkeme, davacının asıl davada 25.000 TL, birleşen davada 65.300 TL asıl alacak ve 1.913,36 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda alacaklı olduğunu tespit ederek asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davalının istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Mahkemenin kararı, delillerle gerektirici sebeplere dayandığından davalı vekilinin temyiz itirazları kabul edilmemiştir.
Kanun Maddeleri: İş Kanunu (4857), Türk Borçlar Kanunu (6098), İcra ve İflas Kanunu (2004)
23. Hukuk Dairesi         2017/1892 E.  ,  2020/2632 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili asıl davada, müvekkilinin davalıya satış danışmanlığı hizmeti verdiğini, tarafların aralarında düzenledikleri bir tutanakla borç - alacak ilişkilerini bir ödeme planına bağlayarak birbirlerini ibra ettiğini ve ticari ilişkilerine son verdiğini, davalının ibraname ve eki tutanaklara aykırı hareket ederek 31.07.2012 tarihinde ödemesi gereken 25.000,00 TL"yi ödememesi üzerine başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini istemiş, birleşen davada ise taraflar arasındaki ödeme planına göre davalının ödemesi gereken 73.500,00 TL alacağın tahsili için başlattıkları icra takibine davalının yaptığı haksız itirazın iptali takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasındaki imzalanmış belgede müşterilerin alacak itirazı bulunması halinde hesap bakiyesinin geçerli olmayacağının açıkça belirtildiğini, müşteriler tarafından müvekkili şirkete çok sayıda ödeme itirazının bulunduğu gibi davacının müşterilerle davalı şirketin bilgisi dışında taşınmaz satış sözleşmeleri yaptığı ve tahsilatlar aldığının tespit edildiğini, söz konusu belgede belirtilen hesap bakiyelerinin geçerliliğinin kalmadığı, davacı şirket hakkında yapılan bu usulsüz işlemler nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, açılan soruşturmanın halen devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının asıl davada davalı taraftan 25.000,00 TL, birleşen davada 65.300,00 TL asıl alacak ve 1.913,36 TL işlemiş faiz olmak üzere alacaklı olduğunun tespiti ile asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin kararı ile davalının müşteri itirazı olduğu yönündeki savunmasına somut olarak ispatlar nitelikte hangi müşterinin hangi bağımsız bölüme ilişkin olarak alacak itirazında bulunduğu yönünde
    dosyaya delil sunmaması karşısında mahkemenin dosyada mevcut somut deliller karşısında vermiş olduğu kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davalı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.09.2020 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.