Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/627
Karar No: 2012/3022
Karar Tarihi: 28.02.2012

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/627 Esas 2012/3022 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2011/627 E.  ,  2012/3022 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/07/2007 ve 20/08/2008 gününde verilen dilekçelerle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/09/2010 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davalı vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 28/02/2012 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı-k. davalı asil ... ve vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davalı-k. davacı adına gelen olmadı. Ancak davalı-k. davacı vekili Avukat ..."ın mazeret dilekçesi gönderdiği görüldü, okundu, mazereti kabul edilmedi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre
    davacı-karşı davalı ..."ın tüm temyiz itirazları ile davalı-karşı davacı ..."ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalı-karşı davacı ..."ın diğer temyiz itirazlarına gelince:
    Asıl dava ve karşı dava, gayri resmi evli eşler arasındaki ziynet eşyasının iadesi veya bedelinin ödetilmesi ile birlikte manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı-karşı davalı ..., davasında; davalı ile arasında resmi nikahın yapılacağı inancıyla önce düğün yapıldığını, düğünden sonra birlikte aynı evde yaşamaya başladıklarını, düğünden ve kısa süre birliktelikten sonra davalının resmi nikah yapmaktan vazgeçerek kendisini evden kovduğunu, düğünde kendisine takılan tüm ziynetlerin davalıda kaldığını belirterek ziynet eşyasının iadesi veya bedelinin ödetilmesi ile birlikte manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
    Davalı-karşı davacı ..."ın açmış olduğu karşı davada ise; kendisinin resmi nikahın yapılması amacıyla tüm resmi işlemleri yaptığını, resmi evlilik işlemi sırasında gerekli olan sağlık raporunu bile aldığını, resmi nikahın yapılmasını davacı ..."nin istemediği ve "artık seni sevmiyorum" diyerek müşterek evi kendi isteği ile terk ettiği, davacının evi terk ederken düğünde takılan tüm altınları da yanında götürdüğünü, gelinin ailesi tarafından düğünde davacıya takılan altınları istemediğini belirterek sadece düğünde kendisi ve ailesi tarafından davacıya takılan altınların iadesi veya bedelinin ödetilmesi ile birlikte manevi tazminat istemiştir.
    Yerel mahkemece; asıl davanın reddine, karşılık davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, taraflar temyiz etmişlerdir.
    Yargılama sırasında dinlenen tanıklar anlatımlarında; "davalı ..."ın, resmi nikah işleminin yapılması için tüm hazırlıkları yaptığını, davacı ..."ın artık onu sevmiyorum, evlenmek istemiyorum diyerek resmi nikah yapılmasını istemediği ve davacının kendi isteği ile düğünde takılan tüm altınları da yanına alarak evi terk ettiğini" ifade etmişlerdir.
    Yerel mahkemece, taraflar arasında düzenlenen düğün törenine ait video kasetinin bilirkişi marifetiyle çözümü yaptırılmıştır. Düğün kaseti ve takı törenini izleyen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; damat ve ailesi tarafından düğünde geline takılan altınlar belirlenerek bu altınların dava tarihi itibariyle toplam değerinin 6.296,00 TL olduğu belirtilmiştir. Bu bilirkişi raporunun düzenlenmesinden sonra davalı-karşı davacı ... ıslah dilekçesi vererek altınların değeri yönünden isteğini 5.000,00 TL"dan 6.296,00 TL"sına artırmıştır.
    Yerel mahkemece, "tanık beyanlarına ve tarafların kusur oranlarının belirlenmesi amacıyla alınan bilirkişi raporuna göre, davacı-karşı davalı ..."ın ağır kusurlu olduğu, resmi nikahın yapılmasını istemediği, tarafların, düğün tarihinde reşit olup, akraba oldukları için de daha önceden birbirlerini tanıdıkları" açıklanarak tarafların manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir. Tarafların ziynet eşyası istekleri yönünden ise; "davacı-karşı davalı ..."ın düğünde kendisine takılan tüm altınları, evi terk ederken yanında götürdüğü, karşı davada, sadece damat ve ailesi tarafından geline takılan altınların istenmiş olduğu, bilirkişi raporuna göre de damat ve ailesi tarafından geline takılan altınların toplam değerinin 6.296,00 TL olduğunun belirlendiği, ancak, karşı dava dilekçesinde 5.000,00 TL maddi tazminat istenmiş olduğundan taleple bağlı kalındığı açıklanarak" asıl davanın reddine, karşı davanın ziynet eşyası yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine göre davalı-karşı davacı ... vekili tarafından, 18.2.2010 günü harcı yatırılan ıslah dilekçesi verilerek bilirkişi raporu üzerine ortaya çıkan fazlaya ilişkin zararın ödetilmesi istenmiştir.
    Yerel mahkemece, karşı dava dilekçesindeki ziynet eşyasına ilişkin istemin, yargılama aşamasında usulüne uygun biçimde ıslah edildiği nazara alınarak bilirkişi raporunda ziynet eşyası için belirlenen 6.296,00 TL maddi tazminata karar verilmesi gerekirken, ıslah dilekçesi gözetilmeden ve dava dilekçesindeki taleple bağlı kalındığı açıklanarak yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    Öte yandan; karşı davacı ..., dava ve ıslah dilekçesinde başlangıç tarihini belirtmeksizin kabul edilecek tazminata faiz yürütülmesini istemiştir.
    1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası"nın 74. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 25/1. ve 26/1.) maddelerine göre; yargıç, tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceğinden, kabul edilen maddi tazminata faiz yürütülmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
    Ayrıca; yerel mahkemece, tarafların kusur ve oranlarının belirlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi de yaptırılmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası"nın 275. maddesi uyarınca: "Mahkeme, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir; hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez."
    Somut olay, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenebilir niteliktedir. Bilirkişi düşüncesine başvurulması da yukarıda açıklanan maddeye açık aykırılık oluşturmaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı-karşı davacı ... yararına BOZULMASINA; davalı-karşı davacı ..."ın öteki temyiz itirazları ile davacı-karşı davalı ..."ın tüm temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davalı-k. davacı ..."dan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi