Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/510
Karar No: 2012/3021
Karar Tarihi: 28.02.2012

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/510 Esas 2012/3021 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, milletvekili olan davalının kendisine yönelik söylediği sözler nedeniyle kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu öne sürerek manevi tazminat istemişti. Yerel mahkeme istemi reddetmişti ancak Yargıtay, davacının iddiasının doğru olduğuna ve davalının sözlerinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğuna karar verdi. Kararın bozulması gerektiği belirtildi ve davalı tarafından söylenen sözlerin hukuka aykırı olup olmadığına dair bir değerlendirme yapılması gerektiği vurgulandı.
Kanun Maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 438/4, Medeni Kanun (MK) 24, 26.
4. Hukuk Dairesi         2011/510 E.  ,  2012/3021 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/11/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 04/11/2010 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 28/02/2012 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü
    Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.
    Davacı, milletvekili olan davalının, 24.06.2009 günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılan komisyon toplantısında, baş denetçi olarak imzalamış olduğu denetleme raporu okunduktan sonra kendisine yönelik olarak söylemiş olduğu sözler ile kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
    Davalı ise; dava konusu edilen sözlerinin, davacıya yönelik olmadığını, aynı toplantıda başka müfettişler tarafından hazırlanmış raporların da okunduğunu, davacının kişilik haklarına saldırıda bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Yerel mahkemece, "...davalının konuşmasında isim vermediği, aynı toplantıda davacının baş denetçi olarak imzaladığı denetleme raporundan başka müfettiş raporlarının da okunmuş olduğu, söz konusu denetleme raporunun altında davacının haricinde altı müfettişin daha imzasının bulunduğu, matufiyet unsurunun oluşmadığı..."gerekçesi ile istem reddedilmiştir.
    Davacı, T.C. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunda baş denetçi olarak görev yaparken, davacı ile birlikte altı baş denetçi tarafından Tekel idaresinin, özelleştirilmesi ve 2007 yılı faaliyetleri hakkında denetleme raporu düzenlenmiştir. Bu denetleme raporunun altında davacı ile birlikte altı denetçinin daha imzası bulunmaktadır. 08.04.2009 günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılan alt komisyon toplantısında, toplantıya katılan davacıdan, imzası bulunan bu denetleme raporu hakkında bilgi vermesinin istendiği, milletvekili olarak toplantıya katılan davalının da davacının, denetleme raporu hakkında açıklama yapmasına engel olduğu anlaşılmıştır. Bu alt komisyon toplantısının yapılmasından
    iki ay sonra 24.06.2009 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi"nde yapılan komisyon toplantısında, davacının baş denetçi olarak imzalamış olduğu denetleme raporu okunduktan sonra davalı "burada üç kağıtçı bir tane denetçinin yazdığı şeyi..." biçiminde sözleri sarf ettiği ancak isim vermediği anlaşılmaktadır. Davacı, davalının bu sözleri nedeniyle kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirterek manevi tazminat istemiştir. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları yeminli anlatımlarında; komisyon toplantısına milletvekili üye olarak katıldıklarını, davalının sözlerinin davacıya yönelik olduğunu, davacıyı kast ettiğini anladıklarını açıklamışlardır.
    Davacının iddiası, davalının savunması, toplantı tutanakları, tanık beyanları, dava konusu sözlerin söylendiği toplantıdan iki ay önce yapılan alt komisyon toplantısında davalının, denetleme raporunu sahiplenen davacının bu rapor hakkında açıklama yapmasına engel olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının T.C. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Baş denetçisi olduğu, toplantıda okunan denetleme raporunu baş denetçi olarak imzaladığı, bu raporun okunmasından sonra davalının dava konusu sözleri söylemiş olduğu, toplantıya katılan diğer milletvekillerinin de bilgisi dahilindedir. Tanık ifadeleri de bunu doğrulamaktadır. Diğer yandan, davalı her ne kadar konuşmasında isim vermemiş ise de komisyonda okunan raporu düzenleyenlerden birisinin de davacı olduğu anlaşılmaktadır. Şu haliyle davalının sözlerinin davacıya yönelik olduğu ve bu anlamda matufiyet olgusunun gerçekleştiği kabul edilmelidir. Açıklanan nedenle mahkemenin bu konudaki gerekçesi ve kabulü yerinde görülmemiştir.
    Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davalı tarafından söylenen sözlerin, davacıya yönelik olduğu benimsenip bu sözlerin, hukuka aykırı olup olmadığı konusunda değerlendirme yapılarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, dosya içeriğine uymayan gerekçeyle, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi