Esas No: 2019/2440
Karar No: 2020/5033
Karar Tarihi: 08.12.2020
Danıştay 7. Daire 2019/2440 Esas 2020/5033 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/2440
Karar No : 2020/5033
TEMYİZ EDENLER: 1- (DAVACI) …
2 - (DAVALI) …Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına 02/02/2014 tarihinde vefat eden murisin %3,55 hissesinin bulunduğu … Anonim Şirketinden veraseten intikal eden hissenin değerinin düşük olarak gösterildiğinden bahisle düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerle takdir komisyonu kararına istinaden tespit edilen matrah farkı üzerinden tarh edilen veraset ve intikal vergisine ve kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, dava konusu işlemlere dayanak teşkil eden …Anonim Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda; davacının murisinin hissesinin borsada kayıtlı olmaması nedeniyle ölüm tarihi itibarıyla hesaplanacak öz sermayenin dikkate alınması, öz sermayenin de emsal bedelle hesaplanmasının gerektiği, arazi, arsa ve binaların emlak vergisi değerleri, taşıtların kasko değerleri, stokların ise şirket yetkilisinin ifadesine istinaden maliyet bedellerine %5 eklenmek suretiyle bulunan değeri, diğer aktif değerler ile borçların ise bilançoda gösterilen mukayyet değerinin emsal bedel kabul edilmesi gerektiği belirtilerek şirketin öz sermayesinin 349.561.747,50 TL, murisin hissesine isabet eden öz sermayenin ise %3,55 hisse oranı dikkate alınarak 12.409.442,04 TL olarak hesaplandığı ve beyan edilen matrah ile belirlenen matrah arasındaki farka ilişkin tarhiyatın yapıldığı anlaşılmakta ise de, olayda, davacıya intikal eden terekenin, şahıs işletmelerinde olduğu gibi ticari varlıklar değil anonim şirket hisse senedi olduğu gözönüne alındığında Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu ile Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca murisin şirketteki hissesinin, borsada kayıtlı olmadığı hususu dikkate alınarak, ölüm tarihi itibarıyla emsal bedelinin tespiti suretiyle matrahın belirlenmesinin gerektiği, bu nedenle ölüm tarihi olan 06/02/2014 itibarıyla emsal bedellerin hesaplanması için anılan şirkete ait bilanço, stok, makina, taşınmaz, araç vs. dikkate alınması suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasının kararlaştırıldığı, dosyaya sunulan bilirkişi raporu ve eksikliği görülen hususlarla ilgili verilen ara kararı uyarınca yeniden düzenlenen raporla, … Anonim Şirketi aktifinde bulunan tesis, makine ve cihazlar ile demirbaşların emsal değerlerinin maliyet bedeli üzerinden değerlendirildiği, gayrimenkullerin emlak vergisi değerlerini gösteren tutanağın dikkate alınmasıyla vergi değeri ile, stokların da, anılan şirketin inceleme raporu eki tutanaktaki beyanı doğrultusunda maliyet bedeline %5 ilave edilmek suretiyle emsal satış bedeline göre değerlendirildiği; taşıtların ise modeli, kaza durumu, yaptığı kilometre, yıpranma payı vb. etkenlere göre piyasa fiyatları farklı olabileceğinden kasko değerinin emsal bedel olarak dikkate alınmasının hakkaniyete uygun olmayacağından kasko değerinin %50'sinin emsal bedel olarak dikkate alınmasının gerektiği, netice olarak anılan şirketin emsal değerinin murisin hissesine isabet eden kısmının 12.011.721,20 TL olarak tespit edildiği; mahkemece uygun görülen rapora taraflarca yapılan itirazlar raporu kusurlandırıcı mahiyette görülmediğinden, tespit edilen 12.011.721,20 TL matrah farkından beyan edilen matrahın düşülmesi suretiyle bulunan matrah farkı üzerinden hesaplanan vergi ve cezada hukuka aykırılık, hesap edilen matrah farkını aşan kısma ilişkin vergi ve cezada ise hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin kısmen iptaline, kısmen de davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Mahkeme kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davalı idarenin istinaf istemi ile davacının mahkeme kararının redde ilişkin hüküm fıkrasının vergi aslına yönelik istinaf isteminin anılan hüküm fıkralarının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği; öte yandan davacının, mahkeme kararının vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf isteminde, … Anonim Şirketinden intikal eden ve borsada kayıtlı olmayan hisse için itibari değer esasına göre yapılan beyan dikkate alınarak tarh edilen verginin, Vergi Usul Kanunu'na göre bulunan emsal değerine göre ikmal edildiği, dolayısıyla aynı değerleme ölçüsüne göre saptanmaması nedeniyle söz konusu vergiye ceza uygulanması mümkün olmadığından anılan hüküm fıkrasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, davalı idarenin istinaf istemi ile davacının istinaf isteminin mahkeme kararının vergi aslına dair kısmı yönünden reddine; davacının istinaf isteminin kısmen kabulü ile kararın, davanın vergi ziyaı cezasına ilişkin kısmının reddine dair hüküm fıkrası kaldırılarak vergi zıyaı cezasına ilişkin kısmın ise iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idarece, düzenlenen vergi tekniği raporu uyarınca tesis edilen işlemlerin hukuka uygun olduğu; davacı tarafından ise, intikal eden terekenin hisse senetleri olduğunun dikkate alınmadığı, ticari sermaye intikali yani şahıs işletmesi intikali, ortaklık, kollektif şirket veya limited şirket payı intikali gibi hesaplama yapıldığı, terekenin ticari sermaye değil ortaklık hakkı doğuran menkul bir kıymet olduğu, doğrudan tasarruf hakkı doğuran bir intikalin söz konusu olmadığı, esham olarak olarak değerlendirilmek suretiyle itibari kıymetle beyanının hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz istemlerinin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL'den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, Dairece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 08/12/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.