MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılan şirket yetkilisi ...’ya kendisini ... adıyla tanıtıp, bir miktar mutfak malzemesi satın alıp parasını ödeyerek ve kiracı olarak oturduğu evin kendisine ait olduğunu söyleyerek adı geçen nezdinde güven oluşturduğu, daha sonra da 37.000 TL"lik mal satın alarak, karşılığında ...’in borçlu, ...’in kefil olarak göründüğü 30.000 TL’lik bono verdiği ancak borcunu ödemeden ortadan kaybolduğu, sanığın adresini yanlış bildirmesi nedeniyle katılan şirket tarafından başlatılan icra takibinin semeresiz kaldığının iddia edildiği somut olayda, gerçekte ... isimli bir kişinin bulunmaması, sanığın adresini farklı bildirmesi nedeniyle icra takibinin sonuçsuz kalması, sanığın malları taşıdığı depoyu boşaltarak ortadan kaybolması karşısında, sanığın dolandırıcılık kastıyla hareket ettiğinin sabit olduğu gözetilmeden atılı suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.