4. Hukuk Dairesi 2011/403 E. , 2012/3003 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı Lojitürk Lojistik Danışmanlık Yayımcılık ve Turizm Hizmetleri Ltd. Şti. vd. aleyhine 01/08/2008 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; ... hakkındaki davanın reddine diğer davalı yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/10/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı şirket vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Davacı 13/09/2007 günlü www.denizhaber.com sitesinde "Takke düştü, Kel göründü" başlığı altında yayımlanan ve www.denizgazetesi.com sitesine link verilen ve bu sitede yayımlanan "Fiktif makam ve fiktif sitenin öyküsü" başlıklı haberin haksız, hukuka aykırı olduğunu kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir.
Davalılar ise, manevi tazminata hükmedilmesini gerektirecek koşulların bulunmadığını, davacının kişilik haklarına saldırı kastının bulunmadığını ve basının eleştiri ve yorum hakkı olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, istemin reddedilmesi gerektigini savunmuştur.
Yerel mahkemece, haberin konu ile düşünsel bağının olması, abartılı olması ve davacının kişisel haklarını zedeleyici olması gerekçesiyle istem kısmen kabul edilmiş; karar, davalı şirket tarafından temyiz olunmuştur.
Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasasının 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır.
Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.
Ne var ki basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanununun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
Davaya konu olayda;13/09/2007 günlü www.denizhaber.com sitesinde "Takke düştü, Kel göründü" başlığı altında yayımlanan ve www.denizgazetesi.com sitesine link verilen ve bu sitede yayımlanan "Fiktif makam ve fiktif sitenin öyküsü" başlıklı haber incelendiginde; tarafların aynı alanda internet sitesi işletmek şeklinde faaliyette bulundukları, davalının yayınladıgı haberde ve link verdiği haberde davacının çalısma tarzının eleştirildiği, haberin tamamı incelendiginde öz ve biçim dengesinin korunduğu ve eleştiri sınırlarının aşılmadığı anlaşıldığından yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davanın tümden reddi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, istemin kısmen kabul edilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan karann yukanda gosterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.