Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/4833 Esas 2012/2124 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4833
Karar No: 2012/2124
Karar Tarihi: 20.03.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/4833 Esas 2012/2124 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı kooperatifin üyesi olan müvekkilin üyeliğine yönetim kurulu kararı ile son verilmesi sonrasında alacağının tahsil edilememesi nedeniyle açılan iptal davasında, mahkeme dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna dayanarak takip tarihi itibarıyla muaccel bir alacak olmadığını belirterek davanın reddine karar vermiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları ise reddedilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
-Türk Ticaret Kanunu – Madde 413- Genel kurul kararlarına karşı açılacak davalarda, itiraz edilebilmesi için kararın kesinleşmiş olması şarttır. Kararın kesinleşmesi, tescili ve ilanıdır.
-İcra ve İflas Kanunu – Madde 55- İcra mahkemesine yapılan itirazda, delillerin sunulması, alacaklıya iddialara karşı cevap verme imkanı tanınması ve dosyanın genişletilmesi mümkündür.
23. Hukuk Dairesi         2011/4833 E.  ,  2012/2124 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi iken, 04.06.2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile üyeliğine son verildiğini, üyelikten çıkarılma nedeniyle alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
    Davalı vekili, 05.04.2008 tarihli genel kurul toplantısında, kooperatiften çıkan ortaklarla ilgili olarak ödemelerin üç yıla yayılmasına karar verildiğini, alacağın muaccel olmadığını, genel giderden payına düşen miktarın da alacağından düşülmesi gerektiğini ve davacının kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, takip tarihi itibariyle muaccel bir alacak olmadığı, alacak miktarının yargılama sonucu belli olacağı gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.