15. Ceza Dairesi 2015/3063 E. , 2018/7160 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümleri sanıklar ve müdafileri tarafından, sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmü o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların birlikte dolandırıcılık suçu işlemek üzere anlaşarak bir araya geldikleri, sanıklardan biri tarafından 14/10/2011 günü katılan ..."in aranılarak, katılana kendisinin başkomiser olduğunu söyleyerek, "... isminde birisini tanıyıp tanımadığını, bu şahsın terör örgütü ile bağlantısı olan bir kişi olduğunu, hesabından paraları çekmeye çalışdığını, çeteye yem attıklarını, yakalamaya çalıştıklarını, yakaladıktan sonra parasını iade edeceklerini, paraları verdiği hesaba aktarmasını" söylediği, sanık ..."a ait hesap numarasını katılana verdiği, katılanın telefonu açık tutmasını ve konuşmaya devam etmesini sağladıkları, sanıklara inanan katılanın ... Ziraat Bankası"ndaki hesabından çektiği 65.000 TL parayı telefonda kendisine verilen sanık ..."a ait hesaba EFT yolu ile gönderdiği, yine sanık ..."in 27/09/2011 tarihinde katılan ..."i arayarak, kendisini savcı olarak tanıttıktan sonra, katılan adına kimlik düzenlenip PKK terör örgütüne yardım ve yataklık yapıldığı ve PKK terör örgütüne bankadan para gönderildiğini, “bankada paran varsa, parayı çek ve vereceğim hesaba yatır, daha sonradan adliyeden çekebilirsin" dediği, bu duruma inanan katılanın sanığın verdiği hesaba 30.000 TL olarak yatırdığı, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda,
a-Sanıkların, katılan ..."e karşı işlenen dolandırıcılık suçuna konu 65.000 TL paranın sanık ..."in hesabına havale ettirilmesini sağlamak için, sanık ...’a bir miktar para vermiş olmalarının anlaşılması karşısında ve tüm dosya kapsamına göre, sanık ...’ın atılı suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraat hüküm verilmesi,
b-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ...’nin, dolandırıcılık eyleminin hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında kaldığı, ancak 14.10.2011 olan suç tarihinde 5327 sayılı TCK"nın 158/1-L maddesinin yürürlükte olmaması nedeni ile eylemin sanıklar lehine olan aynı sayılı TCK"nın 157/1 maddesi kapsamında olacağı ve bu hali ile yine 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. madde fıkraları gereğince dolandırıcılık suçunun da uzlaştırma kapsamında olduğu gözetilerek uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar, müdafileri ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.