Taraflar arasındaki davadan dolayı Edremit 2. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 23.6.2009 gün ve 697-354 sayılı hükmün Onanmasına ilişkin olan 2.11.2009 gün ve 9373-11036 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı Hazine vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:Dava kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kalan taşınmazın tapusunun iptali ile elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece; 3402 Sayılı Yasa’nın 12. maddesinde 5841 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklik gözetilmek suretiyle tapu iptali talebinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen karar düzeltme itirazları yerinde değildir. Reddine, Ancak, hemen belirtilmelidir ki, bir taraf, dava açıldığı andaki mevzuata ve içtihat durumuna göre davasında haklı olup da, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren (geçmişe etkili) yeni bir yasa hükmü ya da yeni bir İnançları Birleştirme Kararı gereğince davayı kaybederse, davada haksız çıkmış olmasına rağmen, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaz. Anılan bu kural yasal ve yargısal uygulamada kararlılık kazanmıştır. (Baki Kuru, Hukuk Usulü Muhakemeleri 5. Cilt, sayfa 5338, dipnot 159; 10. H.D. 21.12.1976, 8770/8739 ve dipnot 160: 5. HD 12.09.1977, 5445/5655 dipnot 161: 10. HD 24.02.1976, 6296/1297) Ayrıca, her dava açıldığı tarihteki koşullara bağlıdır. Öte yandan avukatlık ücreti 04.09.1957 tarih ve 4/16 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca yargılama giderlerinden sayılır. Davacı Hazine, karar düzeltme dilekçesinde bu hususa değinmiştir. Hal böyle olunca, somut olayda mahkemece yapılan keşif sonucu 28.11.1997 tarih 5/3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca belirlenen kıyı kenar çizgisine göre çekişmeli bölümün kıyıda bulunduğu ve dava tarihinde davacı Hazine’nin haklı olduğu anlaşıldığına ve yargılama sırasında yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa gereğince dava reddedildiğine göre davalının tüm yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulması gerekirken, aksine yazılı düşüncelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.Anılan bu husus karar düzeltme isteği üzerine yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairenin 2.11.2009 tarih 2009/ 9373 Esas,11036 Karar sayılı onama kararının açılanan nedenle ortadan kaldırılarak yerel mahkemenin 23.6.2009 gün 2007/697 Esas, 2009/354 sayılı hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 4.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.