Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/765
Karar No: 2012/2989
Karar Tarihi: 28.02.2012

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/765 Esas 2012/2989 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, noter satışı ile satın aldığı aracın teröristler tarafından yakılması nedeniyle aracı yeniden ülkeye getiremediğini ve aracın mevcut olmadığını belirterek, aracın ekonomik ömrünü tamamladığının ve 1992 yılından beri mevcut olmadığının tespitini istemiştir. Ancak davalı idare tarafından araca vergi borcu tahakkuk ettirildiği ve aracın kayıtlarını kapatarak trafikten düşümünün yapılmasını istemesine rağmen, bu işlemin vergi dairesine olan borcun 1/4’ünün ödenmesi gerektiği belirlenmiştir. Davacının talebi, idareyi belli doğrultuda işlem yapmaya zorlayıcı yönde bir karar verilmesini istediği için kamu hukuku kuralları çerçevesinde inceleme yapacak idari yargı yerine başvurması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme, davacının talebinin gözetildiği işlemlerin usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle davacının talebinin reddedilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Kararda kamu hukuku kuralları çerçevesinde inceleme yapacak olan idari yargı yerini belirleyen 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 2. maddesi de belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 2. maddesi.
4. Hukuk Dairesi         2011/765 E.  ,  2012/2989 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 03/11/2009 gününde verilen dilekçe ile tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/07/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar ... Vergi Dairesi ve ... Vergi Dairesi vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, aracın ekonomik ömrünü tamamlayıp mevcut olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, 1991 yılında noter satışı ile satın aldığı araçla, aracın henüz tescili yapılmadan 06/01/1992 tarihinde ... Gümrük Kapısından çıkış yaptığını, aracın teröristler tarafından yakılması nedeniyle aracı yeniden ülkeye getiremediğini, o tarihten bugüne dek aracın motorlu taşıtlar vergisinin tahakkuk ettiğini belirterek, aracın ekonomik ömrünü tamamladığının ve 1992 yılından beri aracın mevcut olmadığının tespitini istemiştir.
    Davalılar ise istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
    Yerel mahkemece, bilirkişi raporu gereğince aracın ekonomik ömrünü tamamladığının tespitine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden; davacının noter satışı ile satın aldığı aracı trafik kayıtlarına tescil ettirmeden kullanmaya başladığı, daha sonradan Emniyet Müdürlüğü tarafından resen tescil işleminin yapıldığı, aracın ödenmemiş vergi borçları nedeniyle davalı idarece araç üzerine yakalamalı haciz şerhi konulduğu, davacının devam eden vergi borçları nedeniyle fiilen mevcut olmadığını iddia ettiği aracın kayıtlarını kapatarak trafikten düşümünün yapılmasını istediği, ancak bu işlemin vergi dairesine olan borcun 1/4’ ünün ödenmesi suretiyle yapılabileceği anlaşılmaktadır.
    Kural olarak adli yargı yerinde idareyi belirli yönde işlem yapmaya zorlayıcı karar verilemez. Davacı, davalı idarenin tahakkuk ettirdiği vergi borcundan sorumlu olmadığının belirlenmesine dair, idareyi belli doğrultuda işlem yapmaya zorlayıcı yönde bir karar verilmesini istediğine göre böyle bir uyuşmazlığın çözüm yeri adli yargı olmayıp 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası"nın 2. maddesi gereğince kamu hukuku kuralları içerisinde inceleme yapacak olan idari yargı yeridir.
    Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup açıkça veya hiç ileri sürülmese de yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir.
    Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA 28/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi