12. Ceza Dairesi 2015/16286 E. , 2016/13185 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama,kasten yaralama
Hüküm : 1-TCK’nın 89/1, 89/2-b-e, 89/3-b, 62, 53/1, 63, 58.
2-TCK’nın 86/2, 86/3-e, 62, 53/1, 63, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama ve kasten yaralama suçlarından sanığın mahkûmiyetlerine ilişkin hükümler, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin incelemesinde
Üst C. Savcıları ile O yer C. savcılarının sulh ceza mahkemesi kararlarını 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesi gereğince tefhim tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz etmeleri mümkün olup, 20.03.2014 tarihinde tefhim edilen hükme karşı 21.04.2014 tarihine kadar temyiz kanun yoluna başvurulması gerekirken, 01.07.2014 tarihinde yapılan temyiz istemi süresinde bulunmadığından mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 310 ve 317. maddeleri uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
2-Sanığın kasten yaralama suçuna ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde,
Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 -2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
3-Sanığın taksirle yaralama suçuna ilişkin temyiz talebinin incelenmesine gelince,
Olay tarihinde dava dışı şahısların karıştığı maddi hasarlı trafik kazası sonucu tarafların hasar konusunda anlaşmak için konuştukları sırada, olay yerine alkollü vaziyette sanık ..."in geldiği, olaya müdahale etmek istediği, tanık ... ile hasar konusunda tartışmaya başladıkları, tartışma sırasında sanığın sinirlenerek olay yerinden ayrıldığı, sanığın arabada bulunan ve dolu olan kendisine ait ruhsatlı av tüfeğini alarak tekrar olay yerine geldiğinde müşteki ... ile karşılaştığı, müştekinin sanığa "ne yapıyorsun" diyerek engellemeye çalıştığı sırada, sanığın müştekiye tüfeğinin dipçiği ile vurduğu, bu sırada ateş alan tüfeğin olay yerinde tesadüfen bulunan müşteki ..."ün bacağına isabet ederek nitelikli şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda; haznesinde fişek bulunan av tüfeği ile insanların bulunduğu olay yerine gelen ve tüfeği vermemek için müşteki Bayram’a vuran sanığın çevredekilerin hedef haline gelebileceğini gözetmemesi sebebiyle gerçekleşen olayda bilinçli taksirin unsurlarının oluştuğunun ve tayin edilen temel cezada TCK"nın 22/3. maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
1-Katılanın işlev yitirilmesi niteliğinde yaralanması nedeniyle TCK"nın 89/1. maddesi gereğince belirlenen temel cezanın TCK"nın 89/3-b maddesi gereğince bir kat arttırılması ile yetinilmesi gerekirken ayrıca kemik kırılması nedeniyle temel cezanın TCK"nın 89/2-b maddesi gereğince de arttırılmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
2-TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden taksirle yaralama suçundan anılan madde ile hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
3-Sanığa ait dosya kapsamında mevcut adli sicil kaydı incelendiğinde, tekerrüre esas alınan sabıkasının kasıtlı suça ilişkin olduğu, TCK"nın 58/4. maddesi uyarınca kasıtlı suça ilişkin mahkumiyetin, taksirli suç açısından tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün ikinci paragrafının hükümden tamamen çıkarılması, 3. paragraftaki “18 ay” ibaresinin çıkarılarak yerine “12 ay” ibaresinin, 4. paragraftaki “15 ay” ibaresinin çıkarılarılarak yerine “10 ay” ibaresinin getirilmesi, hküm fıkrasının hak yoksunluğu uygulanmasına ilişkin 7. paragrafının ve tekerrür uygulanmasına ilişkin 9.paragrafının çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.