Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, maliki oldukları 2212 ada1 parseldeki hisselerini bu arsadaki inşaat yoğunluğunun 2340 ada 1 parselde kullanılmak üzere davalı belediyeye hibe ettiklerini ancak Belediye Meclis Kararının idari yargıda iptal edildiğini 1261 m2’lik hisse açısından yoğunluk yüklemesi olanağı kalmadığından tapu iptal tescil olmazsa bedelin tahsili isteğinde bulunmuşlardır. Davalı belediye, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların davasının idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın yargı yeri itibarıyla görev yönünden reddine karar verilmiştir Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ........ raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava Borçlar Kanunun 244 vd. maddelerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı dilekçesinde imar mevzuatına göre taşınmazdaki ek inşaat yapılması olanağı tanınacağı düşüncesiyle taşınmazın hibe edildiğini ancak bu koşulun yerine getirilmediğini ve gerçekleşmeyeceğinin anlaşıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Bu tür bir davanın idari yargı yeri ile ilgisinin bulunmadığı, mülkiyet hakkına dayanılarak açıldığı ve genel mahkemede görülmesi gerektiği açıktır. Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi taraf delillerinin toplanarak değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yargı yeri bakımından görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.Davacıların temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. md. gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 4.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.