14. Ceza Dairesi Esas No: 2016/5160 Karar No: 2020/1831 Karar Tarihi: 09.03.2020
Nitelikli cinsel saldırı - nitelikli yağma - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/5160 Esas 2020/1831 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetine karar verirken, nitelikli yağma suçu yönünden beraat hükmü kurdu. Sanığın avukatı, nitelikli yağma suçu için beraat hükmü kurulduğu halde vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle temyiz istemiyle mahkeme kararına itiraz etti. Ancak, mahkeme, avukatlık hizmetinin bölünemeyeceğini ve beraat edilen suç yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik olmadığına karar verdi. Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli cinsel saldırı suçlarından mahkumiyet hükümleri de temyiz incelemesine tabi tutuldu. Mahkeme, sanığın mağdureyi alıkoyması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun oluşmadığına ancak, cinsel saldırı suçu işlediğine karar verdi. Ancak, mahkeme, sanığın suçunun nitelikli cinsel saldırı değil teşebbüs olduğunu yanlış değerlendirerek hüküm kurdu. Bu nedenle, mahkeme kararı kanuna aykırı bulunarak bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle; 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
14. Ceza Dairesi 2016/5160 E. , 2020/1831 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet, diğer atılı suçtan beraat
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Sanık müdafisinin nitelikli yağma suçundan kurulan beraat hükmüne ilişkin vekalet ücretine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Mahkemece atılı suçtan dolayı beraat hükmü kurulmuş ise de sanığın aynı mağdureye yönelik nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetine karar verilmesi karşısında, müdafi tarafından sunulan avukatlık hizmeti bölünemeyeceğinden, beraat edilen suç yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmeyip, tüm dosya kapsamı ve gerekçe içeriğine göre mahkemece kabul ve takdir kılınmış beraat hükmü usul ve kanuna uygun bulunduğundan, sanık müdafisinin yerinde görülmeyen temyiz talebinin reddiyle hükmün ONANMASINA, Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli cinsel saldırı suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince; Mağdure beyanı ile iddianame anlatımına göre, olay günü mağdureyle birlikte parka giderek oturan sanığın onu bulunduğu yerden başka bir yere götürmeksizin cinsel saldırı suçunu işlediğinin tüm dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, mağdurenin cinsel eylem süresince alıkonulmasının bu suçun unsuru sayılıp, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun kanuni unsurları itibarıyla oluşmayacağı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi, Oluşa uygun kabule göre sanığın, olay günü mağdurenin tişörtünü yukarı kaldırıp göğüslerine dokunarak öptüğünün anlaşılması ve mevcut haliyle kastının organ sokmaya yönelik olduğuna dair sözlü veya eylemsel bir davranışının bulunmaması karşısında, eylemin cinsel saldırı suçunu oluşturup, mağdurenin şikayetinden vazgeçtiği dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüsten mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafisi ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.