Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/15570 Esas 2007/14630 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/15570
Karar No: 2007/14630
Karar Tarihi: 18.09.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/15570 Esas 2007/14630 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/15570 E.  ,  2007/14630 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi              : Ankara 3. İcra Mahkemesi
    Tarihi                       : 25.07.2006
    No                            : 285-581

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin REDDİNE karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından  düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Uyuşmazlık; alacaklının İİK.’nun 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir.
    Haczin borçlu şirketin takip dayanağı çekte şube olarak gösterilen yine çekte şube telefonu olarak belirtilen 0312......... telefon numarasının tesis edildiği adreste gerçekleştirildiği ve borçlu şirketin haciz adresinde faaliyette bulunduğu haciz zaptı içeriği ve hacizde hazır bulunan icra memuru Seher Alpan’ın yeminli anlatımından açıkça anlaşılmaktadır. Bu durum da mülkiyet karinesi İİK.’nun 97/a maddesi uyarınca borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. İcra memurunun İİK.’nun 96. ve 97. maddelerine göre işlem yapması gerekirken İİK.’nun 99. maddesi uyarınca işlem yapması sonucu alacaklının dava açması 3. kişiye ait isbat yükünün alacaklıya geçmesine neden olmaz. İspat yükü kendisinde olan davalı 3.kişi 10.10.2005 tarihli Ticaret sicil kayıtlarına göre borçlu şirketin ortağı ve yetkilisidir. Davalı 3. kişinin borcun doğumundan sonra ortaklıktan ayrılarak haciz adresini kendi adına, Ticaret siciline kaydettirmesi alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemlerdendir. Öte yandan davalı yanca sunulan faturalarda borcun doğumundan hatta takip tarihinden sonraya ait olup inandırıcılıktan uzaktır.
    Bu nedenlerle davacı alacaklının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu   yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    O halde,davacı alacaklının   bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı (Alacaklı)"ya iadesine, 18.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.