15. Ceza Dairesi 2015/13189 E. , 2018/7019 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanığın beraatına ilişkin hükümler, o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanığın, vefat etmesi nedeni ile hakkında tefrik kararı verilen diğer sanık ... ile birlikte hareket ederek, bir dönem ...’nin gayri resmi olarak birlikte yaşadığı müşteki ... adına tamamen sahte olarak tanzim ettikleri suça konu 74.000 TL bedelli senedin, sanık tarafından müşteki ... aleyhine icra takibine konulduğu, daha sonra icra dosyasından bu alacağın sanık tarafından ...’ye temlik edildiği, bu surette sanığın resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda,
1)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
TCK’nın 204/1. maddesinde düzenlenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, yasada öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, TCK’nın 66/1-e maddesi uyarınca olağan zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu ve zamanaşımını kesen en son işleminde sanık hakkında yapılan sorgu işleminin olduğunun tespit edildiği, bu bilgiler ışığında, sorgu tarihi olan 10/02/2010 tarihinden, inceleme tarihine kadar 5237 sayılı yasa kapsamında tespit edilen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/2-a ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2)Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Sanığın tüm aşamalardaki “dayısı olan ...’nin kendisinden avukata verilmek üzere vekaletname çıkartmasını, başkalarından alacağı olduğunu, kendisi adına senet alıp bu vekaletname ile icraya koyacağını söylediğini, kendisinin de dayısının talebi doğrultusunda sadece avukata vekaletname verdiğini, müşteki ...’den her hangi bir alacağı olmadığına” yönelik istikrarlı savunmaları, suça konu senet üzerindeki yazıların sanığın eli ürünü olmadığına ilişkin alınan kriminal rapor ve suça konu senette ki imzanın müştekinin eli ürünü olduğuna ilişkin alınan Adli Tıp Kurumu raporu karşısında, sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmünde her hangi bir isabetsizlik görülmemiş olup, sanığın en başından itibaren suç kastı ile hareket etmediği tüm dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısının sanığın eyleminin açığa imzanın kötüye kullanılması suçunu oluşturacağına yönelik temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA, 23/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.