22. Hukuk Dairesi 2015/32555 E. , 2016/4932 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı ve davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, davalılardan ... tarafından ... İcra Müdürlüğü"nün 2009/15818 esas sayılı dosyasında icraya konulan 12.03.2008 tanzim ve 16.07.2009 vade tarihli 3.000 Dolar bedelli bononun işe girdiği sırada teminat senedi olarak alındığını, dolayısıyla senetten dolayı borçlu olmadığının tesbitini istemiştir.
Davalıların Cevaplarının Özeti:
Davalılardan.... vekili cevap dilekçesinde, davacının iddialarının doğru olmadığını ve müvekkili şirkete borçlu olduğunu, davacının senede karşı ileri sürdüğü iddialarını yazılı delil ile ispatlayabileceğini ve Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalılardan ... vekili cevap dilekçesinde, icra takibinin senet lehtarı... tarafından yapıldığını, davalı ...’nin bonoda ve icra takibinde alacaklı sıfatının bulunmadığını ve davanın ...’ne yöneltilmesinde hukuki yarar bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı işverene davacıya işe girdiği sırada verilen kurs sebebi ile yapılan harcamaların gerçek tutarının tesbiti için kursun hangi tarihler arasında verildiği, kaç kişinin kursa katıldığı, tüm katılanlar bakımından ne kadar harcama yapıldığı, yapılan harcamada davacıya isabet eden miktarın hesaplandığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Gerekçe:
Dairemizin 06.5.2014 tarihli bozma kararında, davacı borçlu olmadığını ileri sürdüğüne göre, davacıya işe girdiği sırada verilen kurs nedeniyle davalılardan... tarafından yapılan harcamanın gerçek tutarının tesbiti için, kursun hangi tarihler arasında verildiği, kaç kişinin kursa katıldığı, tüm katılanlar bakımından toplam ne kadar harcama yapıldığı, yapılan harcamada davacıya isabet eden miktarın ne kadar olduğu tespit edilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkmece, bozma ilamına uyularak hesaplamalar yapılmış ise de, davalı ... hakkında hüküm kurulmadığı, ancak yargılam gideri ve vekalet ücretlerinin müştereken ve müteselsilen ödenmesine karar verildiği görülmüştür.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün fıkrasının “İcra dosyasına ödenen 3.140,45 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalı ..."den tahsili ile davacıya verilmesine” ilişkin bendinin çıkarılmasına yerine “İcra dosyasına ödenen 3.140,45 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” yazılmasına, kararın bu düzeltilmiş şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.