(Kapatılan)19. Hukuk Dairesi 2018/1930 E. , 2020/1168 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki görülmekte olan menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı-karşı davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı-karşı davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne , ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına ilişkin kararın süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı - karşı davalı vekili asıl davada, davacı firmanın ... no.lu 01.11.2013 tarihli ve ... no.lu 04.11.2013 tarihli faturalardan kaynaklanan ticari ilişki sebebiyle davalı taraftan 11.990,00 TL alacaklı olduğunu, alacağa ilişkin icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun itirazında taraflar arasında gerçekleşmiş ticari ilişkiyi kabul ettiğini, fakat söz konusu faturalardan dolayı davacıya herhangi bir borçlarının bulunmadığını belirterek takibe itiraz ettiğini belirterek davalı-borçlunun takibe vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı - karşı davacı vekili asıl davada, davacının 120.949,20 TL asıl alacak iddiası ile takip başlattığını, davalı şirketin haklı itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, bu sefer 11.990,00 TL yönünden itirazın iptalini talep ve dava ettiğini, takip konusu yapılan 2013 tanzim tarihli ve itirazın iptali konusu yapılan 11.990,00 TL’lik faturalara ilişkin herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle davacının itirazın iptali talebinin reddini talep etmiştir
Karşı davada ise davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacı hakkında başlatmış olduğu ve icra takibine konu 22.01.2015 tarih ... no.lu 108.000,00 TL’lik fatura alacağının da ödenmesi için müvekkili şirkete ödeme emri gönderdiğini, ancak davalı-karşı davacı şirketin davacı-karşı davalı ile hiçbir şekilde bu faturada yazıldığı gibi bir ticareti olmadığını, faturaya konu edilen ürünlerin hiçbir şekilde müvekkili şirkete teslim edilmediğini, sadece söz konusu faturanın posta yoluyla şirkete gönderildiğini ve şirketinde böyle bir ticaret yapmadığı için takip konusu ... no.lu 108.000,00 TL Tik faturayı ... barkod numarası ile iadeli taahhütlü iade ederek itiraz ettiğini belirterek, davalı-karşı davacı şirketin menfi tespit davasının kabulüne ve davalı-karşı davacı şirketin davacı-karşı davalıya 108.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Karşı dava yönünden davacı-karşı davalı vekili; davalı-karşı davacının menfi tespit davası açmasında hukuki yararı olmadığını, davanın reddi veya davaya konu fatura alacağından ön inceleme duruşmasından önce feragat edilmiş olduğundan ve dava konusuz kaldığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda, davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Bakırköy 9.İcra Müdürlüğünün 2015/4886 Esas sayılı dosyasında 120.949,20 TL faturadan kaynaklanan asıl alacak için icra takibinde bulunduğu, davalının (borçlunun ) yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK"nın 67. maddesine göre itirazın iptali davası açtığı ve davacı alacaklı vekilinin 27/07/2016 tarihli icra müdürlüğüne başvurusu ile 108.000 TL"lik faturaya ilişkin talebinden feragat ettiği,taraf şirketlerin ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda her iki tarafın da ticari defterlerindeki cari hesaplarının mutabık olduğu ve davacı-karşı davalı şirketin davalı-karşı davacı şirketten 12.949,20 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, takipteki miktar olan 11.990 TL üzerinden itirazın iptali davasının kabulüne, 1 yıllık süre geçtiğinden ıslah edilen kısmın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, davalı - karşı davacı vekilinin menfi tespit davasının ise davacı - karşı davalı vekilinin takip tarihinden sonra 108.000 TL"lik faturadan dolayı yapmış olduğu icra takibinde 27/07/2016 tarihinde icra müdürlüğünde dava tarihinden sonra feragat ettiğinden davalı - karşı davacının 108.000 TL bedelli faturadan dolayı davacı - karşı davalıya borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, yapılan yargılamaya göre, asıl davaya yönelik davacı-karşı davalının istinaf talebinin reddi ile davacı - karşı davalı vekilinin davalı - karşı davacı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının kabulü ile davalı borçlunun Bakırköy 9.İcra Dairesi 2015/4886 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 11.990 TL alacak üzerinden devamına, karşı dava yönünden davalının işbu 108.000 TL"lik fatura yönünden karşı dava olarak menfi tespit davası açması üzerine davacı vekilinin icra müdürlüğüne verdiği 27/07/2016 günlü beyanında 108.000 TL"lik fatura yönünden maddi hata yaptıklarını, bu tutardaki fatura alacaklarından feragat ettikleri yolunda beyanda bulunduğu, ayrıca bu hususu gerek beyan dilekçesinde, gerekse de ön inceleme duruşmasında belirttiği, buna göre karşı dava yönünden karşı davanın davalısı alacağından feragat ettiğinden karşı davanın konusuz kaldığı, bu itibarla mahkemenin konusuz kalan karşı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurması gerekirken yazılı şekilde kabul kararı vermesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca karşı dava ön inceleme duruşmasından önce konusuz kaldığından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 6.maddesi uyarınca yarı nisbetinde vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu bağlamda karşı dava konusuz kaldığından, bir başka ifadeyle karşı davada hüküm altına alınan bir tutar olmadığından maktu karar ve ilam harcının alınması gerektiği, açıklanan bu yönler itibariyle davalı-karşı davacının istinaf talebinin bu yönden yerinde olduğuna, ilk derece mahkemesinin karşı davaya yönelik kararının kaldırılmasına, davacı-karşı davalı, karşı davaya konu alacağından yargılama sırasında feragat ettiğinden konusu kalmayan karşı dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, karşı dava tarihi itibariyle davalı-karşı davacının dava açmakta haklı olduğu ve takip tarihi itibariyle de davacı-karşı davalının takibinde kötüniyetli olduğu anlaşıldığından İİK"nun 72/5 maddesi uyarınca karşı dava konusu 108.00,00 TL"nin %20"si oranında kötü niyet tazminatının davacı - karşı davalıdan alınarak davalı - karşı davacıya verilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesi uyarınca dava ön inceleme duruşmasından önce konusuz kaldığından 5.695 TL vekalet ücreti ile davalı - karşı davacının yaptığı 1.873,57.-TL yargılama giderinin davacı - karşı davalıdan alınıp davalı- karşı davacıya verilmesine, alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan 1.844,37.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.808,47 TL harcın talebi halinde davalı - karşı davacıya iadesine karar verilmiş, hükme karşı davacı-karşı davalı vekilince temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacı-karşı davalıdan alınmasına, 22/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.