Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : Düşme

Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında verilen düşme kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin reddine dair ek karar, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yokluğunda verilen kararın, katılan ..."ın beyanı alınırken verdiği bilinen en son adresi yerine, sözü edilen adresten farklı olan mernis adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş olması karşısında, adı geçen katılana yapılan gerekçeli karar tebliğinin usulüne uygun olmadığı değerlendirildiğinden, tebliğnamedeki ret görüşüne iştirak edilmeyerek ve mahkemenin 29/01/2016 tarihli ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede:
Sanığa isnat edilen yaralama suçunun taksirle işlendiği, TCK’nın 89/5. maddesi uyarınca soruşturma ve kovuşturmasının şikayete tabi olduğu, katılanın hükümden sonra temyiz aşamasında 23.10.2013 tarihli tutanak ile şikayetten vazgeçtiği ancak, hükümden sonra düzenlenen 20.03.2014 tarihli tutanaktan, katılanın şikayetten vazgeçme dilekçesini imzalamadığını beyan etmesi karşısında, şikayetten vaz geçme dilekçesi altındaki imzanın katılana ait olup olmadığına ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi tarafından yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 02/11/2015 tarihli rapora göre söz konusu imzanın katılan ..."ın eli ürünü olduğunun belirlendiği, sanığın alınan savunmasında katılanın şikayetten vazgeçtiğini doğruladığı, hükümden sonra dosyaya eklediği dilekçelerden düşme kararından haberdar olduğu ve kararın onanmasının talep ettiği anlaşılmakla, vazgeçme nedeniyle TCK’nın 73/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca verilen düşme kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, bozma ilamına uyularak verilen hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 30.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.