Esas No: 2021/9220
Karar No: 2022/10819
Karar Tarihi: 31.05.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/9220 Esas 2022/10819 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında sahte fatura kullanma suçu nedeniyle mahkumiyet kararı verilmiştir. Sanık müdafisinin istifası ve tebligatın sanığa ulaşmamış olması nedeniyle sanık müdafi olmadan temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucu, suçun zamanaşımına uğradığı tespit edilmiştir. Bu nedenle kararın bozulmasına karar verilmiş ve kamu davası zamanaşımı nedeniyle düşürülmüştür.
Kanun maddeleri:
- 1136 sayılı Avukatlık Kanunu, 41. madde: savunmadan isteğiyle çekilen avukatın o işe ait vekalet görevinin, müvekkiline tebliğinden itibaren 15 gün süreyle devam edeceği hükmünü içermektedir.
- 5237 sayılı TCK, 66/1-e ve 67/4. maddeleri: suçun nitelik ve cezasına ilişkin hükümleri düzenlemektedir.
- 5320 sayılı Kanun, 8/1. madde: bozulan hükümün yeniden yargılama yapılmaksızın uygulanabileceğini düzenlemektedir.
- 1412 sayılı CMUK, 321. madde: bozulan hükmün yeniden yargılama gerektirmemesi halinde, aynı Kanun'un 322. maddesindeki yetkiye dayanarak karar verilebileceğini öngörmektedir.
- 5271 sayılı CMK, 223/8. madde: kamu davasının olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle düşmesini düzenlemektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık müdafisinin 27.05.2015 havale tarihli dilekçesi ile sanığın müdafiliğinden istifa ettiği, 09.07.2015 tarihli duruşmada sanık adına çıkarılan vekillikten istifaya dair tebligatın sanığa tebliğ edilmediğinin tespit edildiği, bu tebligatın yeniden sanığa gönderilmediği, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca, savunmadan isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekalet görevinin, durumun müvekkiline tebliğinden itibaren 15 gün süreyle devam edeceği gözetilerek, sanık müdafisinin 09.05.2016 tarihli temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığa yüklenen “2009 takvim yılında sahte fatura kullanma ” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 25.02.2009 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 31.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.