Davacı, 15.755.57 YTL. tedavi giderinin 10.01.2005 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olan davacının yapmış olduğu 15.755.57 YTL. tedavi giderinin 10.01.2005’ten itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili talebine ilişkindir.
Mahkeme istemin kısmen kabulüne kadar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının Aralık / 2002 tarihinde Özel Dünya Göz Hastanesinde tedavi olduğu ekli rapor içeriğinden kendisine photo dinamik lazer uygulandığı, Davacının Kuruma ibraz ettiği tedavi belge ve faturaları ile yapmış olduğu bu tedavi giderinin tahsilini istediği açılan bu davada Mahkemenin sadece Kurumdan istenen ekli fatura ve belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yapılarak tedavide kullanıldığı ileri sürülen “visudyne” adlı iki adet ilaç bedeli ile birlikte yazılı miktarın kısmen hüküm altına alındığı görülmüştür.
Dava niteliği ve açıklanan dosya içeriğine göre varılan bu sonucun yerinde olmadığı "visudyne" adlı ithal iki adet ilaç yönünden eksik araştırma ve inceleme ile sonuca gidildiği ortadadır.
Gerçekten davanın bu yönden yasal dayanağı 1479 sayılı Yasa"nın ek 18. maddesine göre sağlık sigortası yardımlarıyla ilgili olarak yasa gereği çıkartılan 1.1.1986 tarihinde yürürlüğe giren Sağlık Sigortası Yardımları Yönetmeliğinin ilaçların temin edilmesi ve bedellerinin ödenmesiyle ilgili 18/3. maddesine göre hayati önemi haiz oldukları resmi sağlık kurumu tarafından kabul olunmak şartı ile anılan sağlık kurumlarında yazılan reçete karşılığında yurtiçi ruhsatlı ilaçların dışında kalıp sağlık bakanlığınca yabancı tıbbi müstahzarlar ruhsatnamesi ile ithal müsadesi verilen ilaçlarla yurt dışından getirilen ilaçların bedellerinin ödeneceği bildirilmiştir.
Somut olayda davacıya uygulanan fotodinamik lazer tedavisinde “visudyne” adlı ilacın tedavi sırasında kullanıldığının hastane raporu ile belgelenmediği, kullanılmış ise mahkemece bu tedavide kullanımının hayati öneme haiz olup olmadığı bu ilaca Sağlık Bakanlığı tarafından yabancı tıbbi müstahzarlar ruhsatnamesi ile ithal müsadesi verilip verilmediği araştırılmadan ve sarf tarihinde yurt içinde muadilinin bulunup bulunmadığı varise ödemenin yapıldığı tarihteki bedeli konusunda Eczacılar Odasından bilgi alınmadan, muadili yok ise ödemenin yapıldığı tarihteki fiatı soruşturulmadan sonuca gidilmiştir.
Mahkemece, Uygulamada fotodinamik tedaviyle "visudyne" adlı ilacın birlikte kullanıldığı yolunda görüş bildiren ve ilacın fiatını sarf tarihine göre değilde haricen yapılan araştırma sonucu rapor tarihi olan 22.06.2005 tarihine göre güncel olarak belirleyen hükme dayanak alınabilecek nitelikte olmayan 22.06.2005 tarihli bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.09.2007 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Davacı, D.G. H. ve A. G. Hastanesinde tedavi gördüğünü ve sağlık giderlerini kendisinin karşıladığını ileri sürerek 15.755,57YTL sağlık giderinin davalı Kurumdan tahsilini istemiştir.
Dosya içerisindeki belgelere göre davacının “fotodinamik Laser” tedavisi gördüğü anlaşılmaktadır.Hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda da olayın acil olarak nitelendirildiği gibi ilaçlardan “Visudyne” nin fotodinamik tedavi yönteminde kullanıldığı da açıklanmıştır. Davacı tarafından ibraz edilen faturalar 21.2.2003 ve 11.4.2003 tarihlidir. Dünya Göz Hastanesi tarafından 21.2.2003 ve 15.4.2003 tarihlerinde Laser uygulaması için fatura düzenlendiğine göre eczane faturaları ile hastane faturaları birbirini doğrulamaktadır.
1479 sayılı yasanın ek 13. maddesine göre sigortalının tedavisinin sağlanması Sağlık yardımı kapsamı içindedir.
Bilirkişi raporundaki açıklamalardan tedavinin yapıldığı tarihlerde bu tip bir tedavinin yaygın olmadığı sadece belirli merkezlerde yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu ilaç yurtiçinden (A. E. deposu) temin edilmiştir. Davacının hastalığı için gittiği özel hastanenin tedavi yöntemini araştırma gibi bir görevi ve yükümlülüğü yoktur. Uzman doktorlarca önerilen bilimsel tıbbi tedavi yönteminin ucuz veya pahalı olması da önemli değildir. Davacının önerilen ilacın muadilinin bulunup bulunmadığını araştırma yükümlülüğü de yoktur.
İlaç bedelleri Sağlık Bakanlığının tarifesinde yer almamaktadır.Sağlık Sigortası yardımları yönetmeliğinin 18. maddesi ilaçlardan kılım payı alınması ile ilgili olduğundan olayda uygulama yeri yoktur.Dava konusu ilaçlar davacıya hastanede uygulanan laser tedavisi ile ilgili olduğundan zaten yönetmeliğin 16/1 maddesi gereğince ilaç bedeline katılım payında da muaftır.
Davalı Kurum savunmasında tedavi giderlerinin protokol bulunmayan özel hastanede yapılması ve acil olmaması nedeniyle ödenmediğini savunmuştur.
Bilirkişiler fatura bedellerinin makul olduğunu bildirdikleri gibi olayın acil olduğunu da ortaya koymuşlardır davalı Kurumun fatura bedelleri konusunda bir itirazı ve temyizi mevcut bulunmadığına göre hükmün onanması gerektiği görüşündeyiz.