Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/11660 Esas 2019/6245 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11660
Karar No: 2019/6245
Karar Tarihi: 16.05.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/11660 Esas 2019/6245 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, bir konutu satın almış ancak satıcının vaat ettiği tarihlerde inşaatı tamamlamadığı, iskanı almadığı, konutun standartlara uygun yapılmadığı ve tapuda devri yapılmasına rağmen hukuken ve fiilen teslim edilmediği gerekçesiyle davalılar aleyhine tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkeme, davacının taleplerinden kısmen kabul etmiş ve davalılardan ayıplı imalat bedeli ile kira bedelinin ödenmesine hükmetmiştir. Ancak ortak yerlerdeki ayıplar konusunda bir karar vermemiş ve yasada yer alan hükümlere uygun olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına hükmedilmiştir. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde yer alan hükümler de açıklanmıştır.
13. Hukuk Dairesi         2016/11660 E.  ,  2019/6245 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, davalı ...’ın, diğer davalı ... İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kurucu ve büyük hisseli ortağı olduğunu, ... İli ... İlçesi ... Köyü Kale mevkii 233 ada 1 parselde kayıtlı, davalıya ait ... Park Evleri adlı toplu yapının B Blok 12.kat 23 nolu bağımsız bölümünün sözleşme ile satın aldığını, bedelini peşin ödediğini, satıcının satış sözleşmesinde vaat ettiği tarihte inşaatı tamamlamadığını, iskanı almadığını, fiilen ve hukuken konutu teslim etmediğini, konut ve konutun bulunduğu site inşaatının inşaat eser sözleşmesine, inşaat projelerine, vaad edilen ve standartlarında tespit edilen niteliklerine aykırı yapıldığını, halen inşaat aşamasında bulunan ve iskan izni bulunmayan konuttan beklenen hiçbir faydayı sağlamadığını, ayıplar sebebiyle iskan ruhsatı alınmasının imkansız hale geldiğini, tapuda devri yapılan bağımsız bölümün hukuken ve fiilen teslim edilmediğini belirterek; her türlü dava ve talep hakkı saklı tutularak, inşaatı biten ancak hukuken teslim edilmeyen dava konusu konutun satış bedelinin %50"si oranındaki ayıplı mal ve kira bedelinin bilirkişi marifetiyle belirlendikten sonra şimdilik 15.000,00-TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, 12.976,90-TL eksik ayıplı imalat bedeli alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 1.000,00-TL kira bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kira alacağına ilişkin fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına, diğer talepler yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddenin 2. fıkrası ile "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta davacı, davalılardan ayıp ve kira kaybı nedeniyle 15.000,00-TL tazminat talep etmiş, mahkemece 1.000,00-TL kira kaybı ve 12.976,90 TL ayıp bedeline hükmedilmiş; ancak davacı dava dilekçesinde site inşaatının inşaat eser sözleşmesine, inşaat projelerine, vaad edilen ve standartlara uygun şekilde yapılmadığını belirterek; ayıp nedeniyle tazminat isteğinde bulunmuş, bilirkişi raporunda ortak yerlerde yer alan ayıplar da belirtilmesine rağmen mahkemece, ortak yerlerde yer alan ayıplar bakımından red kararı verilmişse de, gerekçede redde ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadan, tartışılmadan sadece hüküm kısmında kısmen kabul şeklinde hüküm kurularak, ortak yerlerdeki ayıp konusunda olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 239,00 TL harcın istek halinde davalılara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.