Sanık hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan Bursa 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 17/06/2014 tarih ve 2014/295 Esas, 2014/430 Karar sayılı ilamı ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kesinleşmesinden sonra beş yıllık denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlenmesi nedeniyle 31/05/2016 tarih ve 2016/4 Esas , 2016/420 Karar sayılı dosyası üzerinden yeniden duruşma açılması üzerine, dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkûmiyetine dair hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, katılanın iş yerini kendisine emanet olarak bırakması üzerine, bulduğu çek koçanından iki adet çeki tanzim ederek, tahsili için bankaya ibraz ettiği, ancak banka tarafından ödeme yapılmayarak, çeklerin sanığa iade edildiği, bu şekilde sanığın dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen olayda, sanığın atılı dolandırıcılık suçunu çek kullanarak işlediğinin iddia edilmesi karşısında; eylemlerin 5237 sayılı TCK"nun 158/1-f maddesinde öngörülen “bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdiri ve değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerektiği zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 22/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.