Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1192
Karar No: 2020/6543
Karar Tarihi: 04.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1192 Esas 2020/6543 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/1192 E.  ,  2020/6543 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar ... ve ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 03.11.2020 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalılar ... ve ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davacı ..."in karşıdan karşıya geçmekte iken, davalı ..."in maliki olduğu, ..."ın sevk ve idaresindeki aracın çarpması sonucu hayati tehlikeye maruz kalacak şekilde yaralandığını, kaza tutanağında belirtilen kusur oranlarını kabul etmediklerini, davacının kazadan sonra iki ay gibi uzun bir süre yoğun bakımda kaldığını, kazanın etkisi ile hafıza kaybına uğradığını, kafa travması ve uzun süre komada kalması sebebiyle denge bozukluğu ve buna bağlı olarak yürümede zorluk, baş ağrısı ve hafıza kaybının halen mevcut olduğunu, davacının peyzaj mimarı olup, sağlıklı olduğu zamanlarda 1.000,00 TL kazanç sağladığını, kaza tarihinden beri çalışamadığını ve bundan sonra da çalışma imkanı bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kaymak
    kaydı ile 25.000,00 TL maddi tazminatın -davalı Ak Sigorta A.Ş."nin sigorta poliçesi kapsamıyla sorumlu olmak kaydıyla- kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken-müteselsilen ve 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."den kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat yönünden talebini 79.043,20 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, toplam 79.043,20 TL maddi tazminatın (25.000,00 TL yönünden olay tarihinden itibaren, ıslah edilen miktar yönünden ıslah tarihinden itibaren) yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen (sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebi yönünden 50.000,00 TL"nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hükmün, davalı ... ve ... vekili ile davalı Ak Sigorta A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 05/12/2017 gün ve 2016/7871 Esas 2017/11300 karar sayılı ilamı ile "manevi tazminata yönelik faiz konusunda kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği" gerekçesiyle diğer temyiz itirazları incelenmeksizin karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
    Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında davanın kısmen kabulü ile daimi iş göremezlik tazminat miktarı 77.918,27 TL ve geçici iş göremezlik miktarı 1.125,00 TL olmak üzere toplam 79.043,20 TL maddi tazminatın (25.000,00 TL yönünden olay tarihi 16/04/2006 tarihinden itibaren, kalan miktar yönünden ıslah tarihi 09/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalılardan sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline, 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 16/04/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve Münir Sabit Süzen"den tahsiline karar verilmiş; hüküm,
    davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; Dairemizin yerleşik uygulamalarına uygun hesaplamaları içeren raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Borçlar Kanunu"nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açacağı davaların bağlı olduğu zamanaşımı süreleri özel olarak düzenlenmiştir. BK"nın 60. maddesinde üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıllık sübjektif ve nispi nitelikteki kısa zamanaşımı süresi, herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zamanışımı süresi ile olağan üstü nitelikteki ceza zamanaşımı süresidir
    Buna karşılık, özel bir kanun hükmünün, özel olarak zamanaşımı süresi öngördüğü tehlike sorumluluklarında BK 60.md uygulanmaz. 2918 sayılı KTK"nın 109/I. maddesinde "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar" hükmüne, yine aynı Kanunun 109/II. maddesinde ise, "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir" hükmüne yer verilmiştir.
    Aynı fiil bazen, hem sorumluluğu gerektiren hem de ceza kanunlarına göre cezayı gerektiren bir fiil olabilir. Bu fiile göre Ceza Kanununun daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörüldüğü hallerde, tazminat davasının daha önce
    zamanaşımına uğraması tutarlı bir çözüm oluşturmaz. Zira cezalandırma, müeyyide olarak tazminattan daha ağırdır. Bu sebeple, kanun koyucu uyum sağlamak amacıyla ceza davası için öngörülen zamanaşımı süresince tazminat davasının da devamını temin bakımından genel olarak BK"nun 60/II. (6098 sayılı TBK m. 72/I), özel olarak da KTK"nın 109/II. maddesinde düzenleme yapmıştır.
    Davacı vekili tarafından 09.06.2015 harç tarihli dilekçe ile talebin ıslah edildiği, davalılar ... ve ... vekili tarafından süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmıştır.
    Mahkemece davalıların ıslah talebinin zamanaşımına uğradığı ile ilgili defi yönünde olumlu ya da olumsuz karar verilmeksizin hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    3-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar, kaza tarihi dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; 2.540,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ... ve ..."e verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."e geri verilmesine 04/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi