MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk ile ... 6. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, tazminat istemine ilişkindir.
... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, talebin trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminatın sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkin olduğu, davanın Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olduğu, bu durumda uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
... 6. Asliye Ticaret Mahkemesince ise davanın 6102 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 30.06.2012 tarihinden önce asliye hukuk mahkemesinde açıldığı, ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişkinin işbölümü ilişkisi olduğu, davalıların işbölümü itirazında bulunmadıklarından davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Kanunun 5. maddesinde "...aksine hüküm olmadıkça, dava olunan şeyin değerine göre asliye hukuk veya sulh hukuk mahkemesi ticari davalara dahi bakmakla vazifelidir. Şu kadar ki; bir yerde ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalarla hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere ticaret mahkemesinde bakılır.
İkinci fıkrada yazılı hallerde, münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işler hariç olmak üzere, bir davanın ticari veya hukuki mahiyeti itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olunabilir. İtiraz varit görüldüğü takdirde dosya ilgili mahkemeye gönderilir; bu mahkeme davaya bakmaya mecburdur; ancak, davanın mahiyetine göre tatbiki gerekli usul ve kanun hükümlerini tatbik eder. Ticari bir davanın hukuk mahkemesi, ticari olmayan bir davanın ticaret mahkemesi tarafından görülmesi hükmün bozulması için yalnız başına kafi bir sebep teşkil etmez.
Vazifesizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddi halinde yapılacak muamelelere ve bunların tabi oldukları müddetlere dair usul hükümleri, iş sahasına ait iptidai itirazın kabulü halinde de tatbik olunur” hükmüne yer verilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükteki 6762 sayılı TTK uyarınca ayrı ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki (görev değil) işbölümüne ilişkindir. 6102 sayılı TTK"nın geçici 9. maddesinde "Bu Kanunun göreve ilişkin hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda uygulanmaz. Bu davalar, açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan Kanun hükümlerine tabidir” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacılar vekili, 15/08/2007 tarihinde D-110 Karayolu istikametinden ...istikametine ...... evleri 120 mt geçe güney yolda müvekkil ... kendi adına kayıtlı ... plakalı ... marka aracı ile ... istikametinden ... istikametine 60 - 70 km hızla sağ şeritte giderken davalı ... kendi hakimiyetindeki ... marka aracı ile ve büyük bir süratle müvekkile arkadan çarptığını, bu çarpmanın etkisi ile müvekkil yolun sağ tarafından bulunan 6-7 metrelik istinat duvarından yola uçtuklarını, trafik kaza tutanağının ekli olduğunu aracın içerisinde müvekkili, eşi ve kızı bulunduğunu, kazanın meydana gelmesinde ... plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, arkadan çarptığını, müvekkilinin sağ şeritte olup hiçbir kusurunun bulunmadığını, davalı ... plakalı araç sürücüsünün sebep olduğu kaza ile ilgili olarak ... Cumhuriyet Başsavcılığının ... soruşturma dosyası ile tahkikatın devam ettiğini, davalı ... plakalı araç ... adına kayıtlı olup,... poliçe numarası ile ZMSS ile ... A.Ş."ne sigortalı olduğunu, poliçe limitinin 60000,00.-TL olduğunu ancak sigorta şirketlerinin değişen limitlerden sorumlu olduğunu, bu feci kaza neticesinde müvekkillerinin hepsinin ... Hastanesine kaldırıldığını, kaza günü tüm müvekkillerin yoğun bakımda kaldığından ifadelerinin tam olarak alınamadığını, kaza neticesinde özellikle davacı anne ..."nin günlerce yoğun bakımında kaldığını, hayati tehlike yaşandığını ve halen de beyin işlevlerinde problem bulunduğunu, akli dengesinde kısmen gelme ve gitmeler olduğunu, şuurunun kısmen kaybolduğunu, vücudunda ve beyninde kalıcı hasarlar oluştuğunu, müvekkilinin tedavisi için yüklü masraflar yapıldığını, kaza neticesinde müvekkilinin ailesinin telafisi imkansız acı ve üzüntülere maruz kaldıklarını özellikle anne ..."nin bakıma muhtaç hale geldiğini ailenin tüm yaşam düzeninin değiştiğini, korkunç boyutta maddi ve manevi zararlara uğradıklarını, davalı ... adına kayıtlı ve kazaya sebebiyet veren ... plakalı araç üzerine tedbir konularak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili ... için 5.000,00.-TL maddi, 40.000,00.-TL manevi tazminat, müvekkili ... için 5.000,00.-TL maddi, 20.000,00.-TL manevi tazminat, müvekkili Yasemin için 10.000,00.-TL maddi tazminat olmak üzere toplam 80.000,00.-TL tazminatın müştereken ve müteselsilen 1 nolu davalıdan kaza tarihinden 2 nolu şirketten ise ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Dava, sigorta hukukundan kaynaklandığına göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK"nın geçici 9. maddesindeki özel düzenleme sebebiyle ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05.12.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.