23. Hukuk Dairesi 2011/4494 E. , 2012/2051 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın husumet nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife yönetim kurulunun 15.09.1992 tarihli kararı ile üye olduğunu ve bir kısım ödemeler yaptığını, ancak maddi olarak sıkıntıya düştüğü için davalı kooperatif tarafından üyelikten ihraç edildiğini, bu kararın iptali için açılan davayı kazandığını ve kararın Yargıtay denetiminden geçip kesinleştiğini, müvekkilinin borçlarını ödediğini, daha sonra müvekkilinin yine ödeme güçlüğü yaşaması üzerine hakkında davalı kooperatifçe takibe geçildiği ve müvekkilinin maaşından kesintiler yapılıp, kıdem tazminatı alacağının da haczedildiğini, ancak müvekkilinin yaptığı ödemelerin tamamının borcundan düşülmediğini ve müvekkiline 19.750,00 TL borç çıkarıldığını, bu miktarın ödenmemesi halinde icra takibi yapılacağının ihtar edildiğini, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif temsilcisi, davacının üyeliği hususunda bir ihtilaf bulunmadığını, davacının 2006 yılından itibaren ödemelerini sürekli aksattığını, 2007-2010 yıllarına ilişkin olarak hiçbir aidat ödemesi bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davalı kooperatifin 27.12.2009 tarihli genel kurulunda feshine karar verildiği ve fesih kararının 30.12.2009 tarihinde tescil edilerek, kooperatif kaydının silindiği, dava tarihi itibari ile davalı kooperatifin tüzel kişiliğinin kalmadığı gerekçesiyle, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalı kooperatife borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, dava tarihi itibari ile davalı kooperatifin, ticaret sicilinden kaydının silindiği bu nedenle de tüzel kişiliğinin kalmadığı gerekçesi ile davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiş ise de eğer tasfiye işlemleri gerçek olarak tamamlanmamış ve eksik bırakılan hususlar varsa tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilse bile sona ermeyecektir. Bu durumda mahkemece, davacıya borçlu olmadığı yolundaki iddiasını kanıtlama olanağı vermek için uygun bir süre verilerek davalı kooperatifin tasfiye memurları ile yasal hasım olan Ticaret Sicil Memurluğu"na husumet yöneltilmesi sureti ile kooperatif tüzel kişiliğinin yeniden ihyasının sağlanması ve dava açılması halinde sonucunun beklenerek, yeniden ihya halinde bu tüzel kişilik katılımı ile davanın görülüp sonuçlandırılması gerekirken, bu hususlar gözden kaçırılarak yazılı şekilde davanın husumet nedeni ile reddinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.