Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15224
Karar No: 2020/1261
Karar Tarihi: 04.02.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/15224 Esas 2020/1261 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/15224 E.  ,  2020/1261 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.09.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili, dahili davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu 295 ada 1 parsel sayılı taşınmaz lehine mahkemece belirlenecek uygun bir güzergahtan bedeli karşılığı geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
    Davalı ve dahili davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 295 ada 1 parsel sayılı taşınmaz lehine 01.04.2016 tarihli rapor ve eki krokide mavi renk ile gösterilen 261,17 m2"lik kısım üzerinde 295 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı Hazine vekili ve dahili davalı ... temyiz etmişlerdir.
    1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı Hazine vekilinin ve dahili davalı ..."nın aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2)Davalı Hazine vekili ve dahili davalı ..."nın diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “Mutlak geçit ihtiyacı” veya “Geçit yoksunluğu”, ikincisine de “Nispi geçit ihtiyacı” ya da “Geçit yetersizliği” denilmektedir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
    Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
    Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
    Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
    Somut olaya gelince; mahkemece 18.03.2016 tarihinde mahallinde keşif yapılmış ve mahkeme gözleminde lehine geçit kurulması talep edilen 295 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ekili olmadığı, yola cephesinin bulunmadığı ve eğimli olduğu, 295 ada 2 parsel sayılı taşınmaz dışında yola geçiş imkanının bulunmadığı belirtilmiştir. Dosya içerisine alınmış 01.04.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda üç adet güzergah belirlenmiş, bu güzergahlardan ilk ikisinin mülkiyeti Hazine"ye ait ham toprak vasıflı 295 ada 2 parsel sayılı taşınmazlardan geçtiği, üçüncü güzergahın ise 295 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlardan geçtiği belirtilmiş, birinci ve ikinci güzergahın çok fazla eğime sahip olan uçurum ve kayalık alanlardan oluştuğu, bu güzergahlardan ulaşımın mümkün olmadığı, üçüncü güzergahın uygun olduğu belirtilmiş ve mahkemece üçüncü güzergahtan taşınmaz lehine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Bu güzergahta kalan 295 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların, kurulan geçit hakkı nedeniyle ikiye bölündükleri, bu durumun taşınmazların ekonomik bütünlüğünü bozduğu, davacıya ait lehine geçit kurulan 295 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 477,29 m2 yüzölçümlü, tarla vasıflı olduğu halde taşınmaz lehine 261,17 m2"lik geçit tesis edildiği, yukarıda ifade edildiği üzere geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmeli, geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Ne var ki somut olayda lehine geçit hakkı kurulması istenen taşınmazın niteliği ve yüzölçümü ile kurulan geçit miktarı ve taşınmazların ekonomik bütünlüğünü bozacak şekilde geçit hakkı tesisi fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesine aykırı düşmektedir. Mahkemece, bu hususlar dikkate alınmaksızın davacıya ait taşınmazın niteliği, yüzölçümü ve kurulacak geçitin yüzölçümü ile güzergahların üstleneceği fedakarlık tartışılmadan noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı Hazine vekilinin ve dahili davalı ..."nın temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi