MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat

Nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanıklar hakkında verilen beraat hükümleri, katılan ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların ve katılan ...’in tacir olup aralarındaki ticari faaliyetlerin yaklaşık 8-10 yıldan beridir devam ettiği, sanıkların katılandan aldıkları PVC pencere kapı sistemlerine yönelik plastik pencere karşılığında senet verdikleri, katılanın önce malzemeleri sanıklara verdiği, sanıkların malzeme karşılığında senet verdikleri, senetlerin bedeli ödendikçe senetlerin geri alındığı, 2012 yılına kadar katılanın sanıklara verdiği malzemelerin karşılığını alma konusunda sıkıntı yaşamadıkları ancak bu tarihten sonra işleri kötüye gidip ekonomik sıkıntı yaşayan sanıkların katılana daire vermeyi teklif ettikleri, sanıkların daire vermek konusundaki bu taahhütlerini yerine getirmedikleri gibi iş yerini kapatıp terk etmek suretiyle üzerilerine atılı tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda; sanıklar savunması, katılan beyanı, tanıklar beyanı ve tüm dosya kapsamına göre, katılanın sanıklara yaptığı mal teslimatlarının ticari defterlerde kayıt altında olup irsaliye ve faturalarının bulunduğunun katılan tarafından beyan ve kabul edildiği, ayrıca katılan ... tarafından 17.03.2014 tarihli dilekçesine ekli fatura ve senetlerle alacağa ilişkin belgelerin dosyaya ibraz edildiği, sanıklarında fatura ve belgeli olan borçlarını inkar etmedikleri, katılan ile sanıkların bu süreçte bir araya gelip ödemelerin nasıl olacağı konusunu konuştukları, birlikte yemek yedikleri, sanıkların yaşadıkları ekonomik zorluklar dolayısıyla katılanın borçlarını ödemek için çeşitli vaatlerde bulundukları, katılanın sanıkların mevcut borçlarını ödeyemedikleri halde sanıklara mal vermeye devam ettiği, borca karşılık olarak verileceği söylenilen daireler ile ilgili olarak somut bilgi ve belgenin bulunmadığı gibi alacak miktarı dikkate alındığında bu hususta yapılmış yazılı bir sözleşmenin de bulunmadığı, tacir olan katılanın basiretli bir iş adamı gibi davranması gerektiği dikkate alındığında, teslim edileceği söylenen ama hiçbir somut bilgi bulunmayan daireler karşılığında mal vermeye devam etmenin hayatın olağan akışı dikkate alındığında aldatıcılık ve hileli beyan olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, sanıkların katılanı kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürmelerinin söz konusu olmadığı, sanıklar ile katılan arasındaki anlaşmazlığın hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu, dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı, gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin; eksik incelemeye, suçun sübut bulduğuna, sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 22.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.