Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2867
Karar No: 2020/3091
Karar Tarihi: 25.11.2020

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/2867 Esas 2020/3091 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2020/2867 E.  ,  2020/3091 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, geç teslimden kaynaklanan gecikme tazminatı kapsamında kira bedelinin tahsiline yönelik başlatılan ilamsız icra takibine davalının süresinde itirazı üzerine itirazın iptali, takibin devamı, davacı lehine %20 icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince yasal süresinde istinaf edilmiş, karar tarihi itibariyle temyiz yasa yoluna tabi olduğundan dosya Dairemize gönderilmiştir.
    Dairemizin emsal 15.05.2018 T. ve 2018/2758 E., 2018/1966 K. sayılı ilamı; “6100 sayılı HMK geçici 3/2. maddede; bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun"un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun"la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454"üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, bu düzenleme nedeniyle bir dosyada 20.07.2016 tarihinden önce HUMK hükümlerine göre temyize tabi nihai bir karar verilmiş ise bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olsa bile o dosyada kesinleşinceye kadar verilecek tüm kararlar HMK hükümlerine göre istinafa tabi olmayıp doğrudan HUMK hükümlerine göre temyize tabidir. Bu nedenle daha önce HUMK hükümlerine göre temyize tabi olarak görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmiş ise bu karar temyiz edilmemiş olsa bile sonrasında dosyanın gönderildiği mahkemece verilen karar dahi HUMK hükümlerine göre temyize tabi olacaktır.” yerleşik uygulamasına göre somut olayda, Midyat İcra Hukuk Mahkemesi"nin 30.12.2015 tarih ve 2015/56 Esas ve 2015/57 Karar sayılı kararı ile görevsizlik nedeniyle usulden ret kararı verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği görülmekle görevli mahkemece verilen karara karşı davalı vekilince süresinde kanun yoluna başvurulduğundan Dairemiz temyiz incelemesi yapmakla görevli ve yetkilidir.
    Takip dayanağı olarak gösterilen tarihsiz “sözleşmedir” başlıklı belge gerek icra takibine süresinde yapılan itiraz ile gerek cevap dilekçesi ve yargılama esnasındaki beyanları ile davalı tarafça inkâr edilerek sözleşme ilişkisi kurulmadığı savunulmuş olup, davacı tarafça aslı sunulmadığı ve davalı taraf da sözleşme ilişkisini inkar ettiğinden fotokopi belgenin, 6100
    sayılı HMK’nın 202/2 maddesi uyarınca delil başlangıcı niteliğinde sayılması, kendisine karşı ileri sürülen kişi veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belge olmadığından yazılı delil başlangıcı niteliğinde kabulü mümkün değildir (Emsal Yargıtay HGK’nın 21.04.1993 gün, 15-17/1170 sayılı ilâmı). Alacak miktarına göre de, HMK’nın 200. maddesi gereğince inkar edilen akdi ilişkinin varlığının yazılı belge-senetle ispatı zorunlu olup, kanunda öngörülen istisnalar ve karşı tarafın muvafakati bulunmadığından tanıkla ispatı da mümkün değildir. Bu durumda davacı tarafça inkâr edilen akdi ilişkinin varlığı yasal delillerle kanıtlanmadığından davanın reddi gerektiği gibi sözleşmenin geçerli olduğu kabul edilse bile, Dairemizin emsal 23.01.2009 tarih ve 2008/5199 Esas, 2009/285 Karar sayılı ilamı ve yerleşik uygulamasına göre, sözleşme tapulu taşınmazın satışına ilişkin olup, resmi şekilde yapılmamış olması sebebiyle sözleşmenin geçersiz olduğu ve bu geçersiz sözleşmeye dayalı olarak gecikme tazminatı da istenemeyeceği gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile kabul kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 176,60 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 25.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi