Davacı, ilk kesinti tarihinden itibaren tarım bağ-kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava; davacının 1998 yılından itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; istemin kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının Şeker Pancarı ürün tesliminden dolayı 20.05.1998 tarihinde prim kesintisi yapıldığı, Ziraat Odası ve Tarım Kredi Kooperatifi kaydı bulunmadığı, tarımsal arazisinin olduğu, Kurumca 01.04.1988-08.01.1991 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-kur sigortalısı olarak kabul edildiği; davacı tarafından sunulan prim ekstresinden, davacının 08.01.1991-06.01.1992 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu Bağ-Kur sigortalısı 01.01.1995-31.07.2001, 01.01.2002-30.11.2002 tarihleri arasında ise isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı olduğu, belirlenmiş; ancak bu hususun Kurumdan sorulmadığı görülmüştür.
Zorunlu sigortalılık koşullarının bulunması halinde; bu sigortalılığın isteğe bağlı sigortalılığa göre öncelik taşıyacağı açıktır.Bu nedenlerle davacının; tesbitini istediği dönemin bir kısmı isteğe bağlı sigortalılığı ile çakışıyor ise koşulların bulunması halinde zorunlu sigortalılık olan 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalılığa öncelik verilmelidir. Ancak dosya içeriğinden; 1998 yılındaki prim tevkifatından başka; bu prim ile başlayacak sigortalılığın devamı yönünden 2926 sayılı Yasa"nın 10. maddesinde aranılan kayıtların yeterince araştırılmadığı, davacı tarafından sunulan prim ekstresindeki sigortalılığın; davalı kurumdan sorularak kesinleştirilmediği görülmektedir.
Yapılacak iş; davacının Pancar Ekiciler Kooperatifine üye olup olmadığı, sorulmalı; ayrıca uyuşmazlık konusu dönemdeki diğer sigortalılık statüleri davalı kurumdan araştırılarak; tespit edilmeli ve toplanan deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.