22. Hukuk Dairesi 2014/33725 E. , 2016/4879 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : 19. İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin belirli gün ve dönemlerde 24 saat boyunca işyerinden hiç ayrılmadan çalışmak zorunda kaldığını, buna ilişkin fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek fazla mesai ücretinin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili ise, müvekkili idareye bağlı genel müdürlüğün görevleri arasında bakanlığa bağlı örgün eğitim kurumlarında eğitim gören öğrenciler ile uzaktan eğitim gören öğrencilere ilişkin sınavlar, motorlu taşıt sürücü adayları sınavları, kamu kurum ve kuruluşları ile diğer protokollü sınavların yapılması ve sonuçlarının yayımlanmasının yer aldığını, merkezi sistem sınavlarında kullanılmak üzere sınav soru ve evraklarının basım ve dağıtımının güvenli ortamda yapılması bakımından kapalı devre çalışma sisteminin uygulandığını, sınavlar yılın belli dönemlerinden yapıldığından kapalı devre çalışmasının buna bağlı olarak yılın belli dönemlerinde yapıldığını ve gönüllülük esasına göre mevcut kadro durumu dikkate alınmak suretiyle personelin dönüşümlü olarak genel müdürlük makamı onayıyla görevlendirildiklerini, basım işçisi olan davacının da kapalı devre çalışmasının ilk aşaması olan basım işine zaman zaman katıldığını, sevk ve dağıtım işinin başka çalışanlarca yapılması sebebiyle bu işlere katılmadığını, işin özelliğinden dolayı işyerinde uygulanmakta olan kapalı devre çalışması ve ücreti hükmüne yer verildiğini, bunun tabi sonucu olarak kapalı devce toplu iş sözleşmesinde çalışmasına katılan işçinin hem fazla mesai ücreti ile Pazar günü zamlı ücretini alığını, hem de kapalı devre çalışmasının her bir günü için kararlaştırılan ücreti aldığını, davacının kapalı devre çalışmasına katılıp da almadığı fazla mesai ücretinin olmadığını, öte yandan fazla çalışma ücretlerini ihtirazı kayıt koymaksızın alan davacının daha fazla alacağı olduğunu ilen süremeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu tartışmalıdır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Kapalı devre çalışmasını kısaca tanımlamak gerekirse, merkezi sistem sınavları öncesinde ve sonrasında yirmi dört saat esasına göre yapılan çalışmayı ifade etmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı işyerinde davacının kapalı devre çalışmasına katılmadıkları ancak yazıcı bölümünde belli dönemlerde 24 saat çalışma için görevlendirildikleri ve bu sebeple toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılan kapalı devre tazminatının kendisine ödenmediği kanaati oluşmuş ise bu husus mahkemece yeterince değerlendirilmemiştir. Tarafların bu husustaki beyanlarına da başvurularak, davacının toplu iş sözleşmesi kapsamında kapalı devre çalışması yapıp yapmadığı toplu iş sözleşmesinde belirlenen kapalı devre çalışması için ön görülen ek ödemeden yararlanıp yararlanmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır.
Öte yandan, davalı tarafından sunulan görev belgerinde davacının 24 saat çalışma esasına göre çalışmak üzere görevlendirildiği anlaşılmaktadır. Dairemizce de benimsenen Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun yerleşik uygulamasına göre, bir işçinin günde en fazla fiilen 14 saat çalışabileceğinin kabulü ile 24 saat çalışma esasının söz konusu olduğu çalışmalarda 14 saat çalışıldığının kabulü gerekir. Yine görevlendirme yazılarında yıllık 270 saatin üzerinde fazla çalışması olanlara serbest zaman kullandırılması yönünde talimata yer verildiği görülmekle serbest zaman kullanımı ilişkin belgeler varsa celp edilerek, davacı vekilininin taleplerine ilişkin açıklamaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.