10. Hukuk Dairesi 2015/25069 E. , 2016/1590 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Davalı şirkete ait işyerinde 1996 yılı Ekim ayı başından 17.03.2006 tarihine kadar olan dönemde hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır. Yargılama sırasında resmi belge veya yazılı delil esas ise de; somut bilgilere dayanması ve inandırıcı olmaları koşuluyla tanık beyanları ile de ispatı mümkündür.
Bozma sonrası yapılan yargılamada mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, hüküm eksik araştırmaya dayalı bulunmuştur. Bu bakımdan; davalı şirkete ait işyerinin kayıtlarından ve satış sözleşmelerinden işyerinin üretim ve satış kapasitesi, stok durumu, yıl içinde çalışmaya ara verilip verilmediği, davacının çalışmalarının kesintili olup olmadığı gibi hususlar belirlenmeli, yargılama sırasında dinlenen tanıkların beyanlarının davayı aydınlatmaya yeterli olmadığı ve birbirleri ile çelişkili olduğu da gözetilerek daha önce dinlenmeyen ve dava konusu dönemde çalışmış olan bordro tanıkları tespit edilip dinlenmeli, tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeli, hükmün gerekçesinde hangi tanığın beyanına neden üstünlük tanındığına değinilmeli, davalı ... vekilinin cevap dilekçesinde bahsettiği denetim raporlarının tamamı Kurumdan ve ilgili yerlerden celbedilmeli, raporların mevcut olmadığının bildirilmesi halinde davalıdan iddia ettiği bu rapor ve tutanakları dosyaya celbetmesi istenilmeli, çalışma kesintili gerçekleşmiş ise hak düşürücü süre yönünden irdeleme yapılmalı, toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra, dava konusu çalışmanın gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise çalışmaların neden bildirimsiz kaldığı konusunda elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-)Husumet konusu kamu düzeni ile ilgili olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 116. (mülga HUMK 187.) maddesinde yer alan ilk itirazdan olmadığından davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur.
Eldeki davada, çalışmanın davalı şirkette geçtiği ve husumetin davalı Kurum ile şirkete ait olduğu belirgin olup, davalı olarak gösterilen ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi de usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.