Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12129
Karar No: 2015/20475
Karar Tarihi: 04.06.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/12129 Esas 2015/20475 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/12129 E.  ,  2015/20475 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ............... İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, iş akdinin soyut ve afaki bir takım iddialarla yazılı fesih bildiriminde bulunmaksızın haklı veya geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, Şirketlerinin müşterilerine bağlı çalışan, ancak müşterilerinden gelen talep üzerine faaliyetlerini sürdürdüğünü ve nitelikli çağrı hizmeti verdiğini, buna bağlı olarak müşterilerden gelen iş talepleriyle ticari hayatını devam ettirdiğini, merkezi yurtdışında bulunan “....” Firmasınında bu müşterilerinden birinin olduğunu, davacının işyerinde takım lideri olarak çalıştığını, davacının görev tanımı itibariyle .... operasyonunda çalışan müşteri temsilcilerinin çağrı ya da e-mail cevaplamaları sırasında yaşadıkları sorunların çözümü için ekibin yönlendirilmesinden sorumlu olduğunu, .... Firmasının açık artırma yoluyla ikinci el ürünlerin alım-satımının yapıldığı bir internet sitesine sahip olduğunu, .... Firmasının kendisi için çalışanların şirket için çalıştıklarını belirten bir ibare koymaları şartıyla site üzerinden alım satım yapmalarına imkan verdiğini, davacının da kendi ürünlerini .... için çalıştığını belirterek www............de sitesi üzerine satışa koymakla bu işleminde bir sorun bulunmadığını, ancak davacının “............” kullanıcı adıyla www.............. Sitesinden yaptığı satışlar esnasında bazı huşuların .... Firmasının dikkatini çektiğini ve Şirketlerinin uyarıldığını, bu durumların ise davacının .... Firmasının sitesi üzerinden satışa koyduğu her üründe “..............” adlı bir başka alıcının fiyatlarını artırdığını, ancak bu alıcının hiçbir zaman ürünleri alacak noktaya getirmediğini ve davacının satışa sunduğu aynı IP adresi üzerinden fiyatını artırdığını, bunların ise davacının satış için internet üzerine yerleştirdiği ürünlerin yapay şekilde fiyatının artırıldığını gösterdiğini, bunun ise davacının bildiği üzere .... kullanım kurallarına aykırı olduğunu, davacının “.............” kullanıcı adıyla yaptığı bir satış sonrasında da alıcı ile problem yaşadığını ve bu durumda .... kuralları çerçevesinde davacıdan beklenen etik olarak kargo masraflarını düştükten sonra ürün bedelinin iadesi iken iadeyi gerçekleştirmediğini, aile bireylerinin birbirleri hakkında değerlendirme yapmaları ve not vermeleri .... kurallarınca yasak olması davacı tarafça bilenmesine rağmen davacı hesabının değerlendirilmesinde bir çok üründe “..............” adlı kullanıcının tam puan verdiği, 31 tane değerlendirmenin 9 tanesinin davacının erkek kardeşine yani “.............” adlı kullanıcıya ait olduğunun tespit edildiğini, tüm bu nedenlerle Şirketlerinin hizmet kalitesini ve itibarını zedelediğinden iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkeme, davalı tanığının beyanına ilişkin dosya kapsamındaki delillerden sözü edilen IP adresinin davacıya ait olduğunun ispatlanamadığı, davalı şirket savunmasında; davacının erkek kardeşinin de “....’’ üzerinden “....” kullanıcı adıyla aktif satış yapması olduğunu, davacının hesabının değerlendirme puanlarının detaylarına bakıldığında birçok üründe bu kullanıcıya tam puan verildiğinin, 31 tane değerlendirmenin 9 tanesinin davacının erkek kardeşine ait olduğunun görüldüğünü, aile bireylerinin birbirleri hakkında değerlendirme yapmalarının ve not vermelerinin “....” kurallarına göre yasak olduğunu, davacıya bu durum sorulduğunda kardeşinin daha önce kendi kullanıcı ismini kullandığını kabul ettiğini, kendisinin “....” için çalışmaya başladıktan sonra artık bunu yapmadığını belirttiğini, ancak davacının işe giriş tarihinin 20.05.2012 olduğunu ve kardeşi tarafından en son değerlendirme notunun 12.12.2012 tarihinde verildiğini beyan ettiği, davalı tanığı da beyanında bu hususa ilişkin olarak davacının kardeşinin oluşturduğu ve satışa sürdüğü mal yada malların ücretini yine davacı kendi hesabıyla girerek arttırdığını kabul ettiği ifade edilmiş ve dosya içeriğinde yer alan mesaj yazışmalarında da yukarıdaki ifadelerin yer aldığı tespit edilmişse de aile bireylerinin birbirleri hakkında değerlendirme yapmalarının ve not vermelerinin “....“ kurallarına göre yasak olmasına ilişkin dosyada her hangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmamış olmakla birlikte, davacının kardeşine ait olan hesabın davacının davalı şirkete girdikten sonra da aktif olduğunun anlaşıldığı, davalı şirketin müşterisi olan “....” şirketinin yöneticilerinin rahatsızlık duydukları anlaşılan davacının alıcı ile yaşadığı soruna ilişkin olarak ise yine davalı tarafın dinlettiği tanık beyanında “..Almanya’da olan bir “....” müşterisinin internet kanalıyla fiyatı 2.000 euro olan bir klavyeyi satın aldığını, ancak arada doğan bir sorun nedeniyle, hatta Almanya’daki müşterinin kusuru sonrası hem ürün geri geldiğini, hem de müşterinin mal için ödediği bedelin davacıda kaldığını, aslında bu durumda bir usulsüzlük olmadığını, “....” ın “....” ‘ın portalını kullanarak satış yapan kişi satış duyurusunda ekranda “....” ın çalışanıyım ibaresini kullanmak zorunda olduğunu, bu sebeple davacının her ne kadar Almanya’ya yapılan satışta teknik anlamda haklı ise de etik olarak kargo bedelini düştükten sonra malın bedelini iade etmesi gerektiği halde iade etmediğini ve davalının bu durumdan rahatsız olduğunu, “.... ” ‘dan satış yapan bir kişi eğer “....’a kendisi tarzında çalıştığı, davacının davalı şirketin “....’a verdiği hizmet nedeniyle “....“ ‘da satış yapmış olduğu için “....” ında isteği üzerine satış ilanında “.... ” çalışanı açıklamasını kullanmak zorunda olduğunu ve bu sözünü ettiği Almanya satışında da davacının bu açıklamayı kullandığını, davalı “....” buna rağmen Almanya’daki “....” müşterisi kusurlu ve haksız olmasına rağmen, mal geri döndüğü halde kargo bedelinin düşülerek iade edilmesi etik olarak beklenirken davacının bunu yapmayıp mal bedelini elinde tutmasından çok rahatsız olduğunu” beyan ettiği, dosya kapsamındaki deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; dava konusunu oluşturan uyuşmazlıklar arasında önemli bir yer tutan davacı ile alıcı arasındaki çıkan sorunda davacının kusurunun olmadığı, ancak davacının Almanya’daki “....” yetkililerinin bekledikleri şekilde parayı geri ödememesi sonucunda davalı şirketin müşterisinin rahatsızlık duyduğunun açık olarak anlaşıldığı, oysa, iddia konusu ve feshe dayanak olayda davacının para iadesi yapması gibi bir zorunluluğun olmadığının anlaşıldığı, mesaj yazışmalarından da zaten para iadesi hususu alıcının talebi olduğu anlaşılmakta ve feshe dayanak yapılan ticari işlemde davacının değil, alıcının kusurlu olduğu davalı şirket yöneticisi olan tanık beyanlarından anlaşıldığı, bu durumda davacının bu davranış ve fiillerinden davalı şirketin ne gibi bir olumsuzluk yaşadığı somut olarak ortaya konulamadığı, dolayısıyla davalı şirketin müşterisini maddi zarara uğrattığı ve giderek haklı fesih iddiasına dair üzerindeki ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği, bir an için davacı işçinin aile üyelerinin müşteri şirket portalı üzerinde puan vermesi hususunun “....” kurallarına aykırılık teşkil ettiği kabul edildiği takdirde dahi feshe dayanak olay ve davranışlar bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının iş sözleşmesinin feshedilmesini gerektirecek bir ağırlıkta olmadığı ve feshin ölçülü olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması olasılığından kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
    İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
    İspat yükü kendisinde olan işveren, geçerli ve haklı nedende davacının davranışının veya yetersizliğinin işyerinde olumsuzluklara yol açtığını ve iş ilişkisinin çekilmez hal aldığını da ispat etmelidir.
    Dosya içeriğine göre; davalı Şirketin müşterilerinden gelen talep üzerine nitelikli çağrı hizmeti verdiği ve buna bağlı olarak müşterilerden gelen iş talepleriyle ticari hayatını devam ettirdiği anlaşılmakta olup, merkezi yurtdışında bulunan “....” Firması da davalı Şirketin müşterilerindendir.
    Davacı ise, “....” Firması operasyonunda takım lideri olarak çalışmakla görev tanımı itibariyle .... operasyonunda çalışan müşteri temsilcilerinin çağrı ya da e-mail cevaplamaları sırasında yaşadıkları sorunların çözümü için ekibin yönlendirilmesinden sorumludur. “....” Firmasının açık artırma yoluyla ikinci el ürünlerin alım-satımının yapıldığı bir internet sitesine sahip olup, davacı bu Firmanın çalışanı olarak site üzerinden alım satım yaptığı anlaşılmaktadır.
    Davacının “....” Firmasının internet sitesinde aile üyelerinin birbirlerine değerlendirme yapamayacağına ilişkin kural yer almasına karşın bu kurala aykırı davrandığı açıktır.
    Ayrıca yargılama safhasındaki toplanan delilerden ve özellikle davalı Şirketin müşterisi “....” Firmasının yetkilisi ile Şirket arasındaki yazışma içerikleri ve tanık anlatımlarından taraflar arasındaki güven ilişkisinin sarsıldığı davacının da davranışının işyerinde olumsuzluklara yol açtığı anlaşılmaktadır, işveren açısından iş ilişkisini sürdürmesi beklenemez. İş sözleşmesinin feshi davacının davranışlarından kaynaklanan geçerli nedene dayandığından davanın reddine karar verilmelidir.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM :
    Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. Davanın REDDİNE,
    3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 1.420.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
    Kesin olarak 04/06/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi