8. Hukuk Dairesi 2016/9557 E. , 2019/3422 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tespit (Sicil Kayıtları İle İlgili)
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddi ile dava konusu 321 parsel sayılı taşınmazın 112,65 metrekare olan zemin kat taş duvar toplam alanının 45,77 metrekaresinin ve muris tarafından yapılan 1,40 metre yüksekliğindeki taş duvara ilave 0,70 metrelik kısmın davacı tarafından yapıldığının tespitine karar verilmiş olup, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, murisi ..."in ölümü ile yapılan taksim sonucunda 321 parsel sayılı taşınmazın müvekkiline kaldığını, zemin kat ve üzerine bir kat çıkmak suretiyle evini inşa ettiğini; ancak davalılardan ..."in bu taşınmaz hakkında ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/265 Esas sayılı dava dosyası ile ortaklığın giderilmesi davası açtığını, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 24/12/2012 tarihli duruşmasında verilen ara karar gereğince dava konusu parselin zemin katının müvekkili tarafından yapıldığı konusunda dava açmak üzere mehil verildiğini ileri sürerek dava konusu 321 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı binanın zemin katının kendisi tarafından yapıldığının tespitine karar verilmesini istemiştir .
Davalılar ..., ..., ... ve ...; davaya konu taşınmazın ..."den mirasçılarına kaldığını, mirasçılar arasında taksim yapılmadığını, taşınmaz üzerinde muristen kalan eski bir ev bulunduğunu ve bu evin etrafının taş duvarla çevrili olduğunu, zemin katın tamamen muristen kaldığını, davacının diğer mirasçıların rızasını almadan zemin katı tamir ettirerek üzerine bir kat çıktığını, eski evin eski kiremitlerini de çatıda kullandığını, zemin katın kesinlikle davacı tarafından yaptırılmadığını, davacının muris tarafından yapılan ikinci kattaki ahşap katı yıkarak zemini tamir ettirip zemin üstüne kat çıktığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır .
Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile dava konusu 321 parsel sayılı taşınmazın 112,65 metrekare olan zemin kat taş duvar toplam alanının 45,77 metrekaresinin ve muris tarafından yapılan 1,40 metre yüksekliğindeki taş duvara ilave 0,70 metrelik kısmın davacı tarafından yapıldığının tespitine karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir .
Dava: muhdesatın tespiti istemine ilişkindir .
Dava konusu 321 parselde taraflar müşterek mülkiyet esaslarına göre maliktirler. Davacı yan, dava dilekçesinde zemin kat ve üzerine bir kat çıkmak suretiyle evini inşa ettiğini iddia etmektedir. Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile dava konusu 321 parsel sayılı taşınmazın 112,65 metrekare olan zemin kat taş duvar toplam alanının 45,77 metrekaresinin ve muris tarafından yapılan 1,40 metre yüksekliğindeki taş duvara ilave 0,70 metrelik kısmın davacı tarafından yapıldığının tespitine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm tesis etmeye elverişli değildir. Keşifte dinlenen taraf tanıkları ve alınan bilirkişi raporları uyuşmazlığın çözümünde yeterli bulunmamaktadırlar.
Mahkemece, taraf tanıkları ve bilirkişiler huzurunda yeniden keşif yapılarak dava konusu yapılan evin kim tarafından, ne zaman, kimin maddi katkısıyla, kimin nam ve hesabına yapıldığının ayrıntısıyla belirlenmesi, tanık beyanları arasında çelişki bulunması durumunda gerektiği takdirde tanıkların yüzleştirilmesi suretiyle bu çelişkinin giderilmesi, tanık beyanları vasıtasıyla yapılan tespitlerin bilirkişi raporlarına işaretlenmesi ve binanın davacı tarafından yapıldığı anlaşılması durumunda bu yapıların iyileştirme niteliğinde olup olmadığının duraksamaya mahal bırakmayacak şekilde tespit edilmesi gerekmektedir.
Kabule göre de, davacı yan dava konusu binanın kendisi tarafından yapıldığının tespitini istediği halde hüküm fıkrasında duvarın 0,70 metrekarelik bölümünün tespitine karar verilmesi doğru değildir. Yine her ne kadar davacı vekilince temyizden feragat dilekçesi sunulmuşsa da vekilin, yetkilendirilmiş olduğu vekaletnamede temyizden feragat yetkisi bulunmadığından feragat dilekçesi dikkate alınmamıştır .
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 28.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi .