20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10098 Karar No: 2016/11629 Karar Tarihi: 01.12.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/10098 Esas 2016/11629 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/10098 E. , 2016/11629 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmaları sırasında ... Beldesinde bulunan 2343 parsel 424 m2 yüzölçümü ile 2344 parsel ise 410 m2 yüzölçümü ile taşlık vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, 06.05.2013-05.06.2013 tarihleri arasında askı ilanına çıkarılmıştır. Tutanakların edinme sebebinde dava konusu taşınmazlara zilyet olduğu belirtilen kişilerin isimlerine yer verilerek zilyetlik sürelerinin dolmadığından bahisle Hazine adına tespit yapıldığı yazılmıştır. Davacı 04.06.2013 tarihli dava dilekçesi ile 2344 ve 2343 parsel sayılı taşınmazların kendisine babasından kaldığı, diğer mirasçıların paylarını satın aldığı bu taşınmazları kendisnin kullanmasına rağmen kadastro tutanağının beyanlar hanesine 2343 parsel için ..., 2344 parsel için ...’in kullanıcı olarak yazıldığını belirterek kullanıcı olarak ismi yazılı davalılar lehine konulan şerhin kaldırılarak kullanıcı olarak kendisinin adının yazılmasını talep etmiş, 09.10.2013 tarihli dilekçesi ile ıslah talebinde bulunarak 2343 ve 2344 parsel sayılı taşınmazların adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine, dava konusu 2343 ve 2344 sayılı parsellerin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 1977 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1966 yılında yapılmış taşınmaz taşlık çalılık ve orman olduğu gerekçesi ile tescil harici bırakılmış, davaya konu kadastroda ise taşlık olarak Hazine adına tespit edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacılar yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 01/12/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.