Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/287 Esas 2012/2034 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/287
Karar No: 2012/2034
Karar Tarihi: 15.03.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/287 Esas 2012/2034 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/287 E.  ,  2012/2034 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olan davalının aidat borçlarını ödememesi nedeniyle başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, takibe esas alınan aidatlara ilişkin dönemde müflis konumda bulunduğundan davacının istemde bulunamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, 24.10.2001 tarihinde iflas eden davacı kooperatifin 17.12.2008 tarihinde iflasının kaldırıldığı, kooperatifin iflasının açılmasının tüzel kişiliğini sona erdirmeyeceği, iflasın kaldırılmasıyla davacının hiç iflas etmemiş gibi olacağı, takip tarihi itibariyle dava ve takip ehliyetinin bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile asıl alacak üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2) Dava, aidat alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Somut olayda mahkemece, davanın kısmen kabulü ile asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş ise de davanın, kooperatif ve ortağı arasında olması nedeniyle davacı kooperatifin talep ettiği alacağa genel kurul kararı ile kararlaştırılan gecikme faizinin uygulanması gerektiği muhakkaktır.
    Bu durumda mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davacı yararına bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK’nun 438/7. madde ve fıkrası uyarınca kararın, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda (1) no"lu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın “HÜKÜM” bölümünün 1. maddesinin 3. satırında yer alan “yasal faiz” kelimelerinin hükümden çıkartılarak yerine, “aylık % 5 gecikme faizi” kelimeleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilerek ONANMASINA, davacının peşin alınan harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının davalıdan alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.