15. Ceza Dairesi 2015/14699 E. , 2018/6952 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
HÜKÜM : 1- Sahtecilik suçundan, TCK’nın 204/1, 62, 53 ve 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- Dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-d, 62, 52, 53 ve 58. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanığın, katılana ait işyerine giderek kendisini kardeşi olan ... olarak tanıtıp, Boytaş 3 fabrikasında çalıştığını ve taksit karşılığında mobilya almak istediğini belirtmesi üzerine, şikayetçinin sanıktan nüfus cüzdanını istediği, bu nedenle sanığın dışarı çıkarak kardeşine ait kimlikteki fotoğrafı değiştirdikten sonra işyerine yeniden giderek değiştirdiği kimliğin fotokopisini verdiği, katılanın da nüfus cüzdanındaki kimlik bilgileri doğrultusunda yapmış olduğu araştırma sonucunda sanığın fabrikada çalıştığını düşünmesi nedeniyle mobilyaları senet karşılığında vermeyi kabul ettiği, sanığın da, ...’in kimlik bilgilerine göre düzenlenen unsurları tam olan sahte bonoyu imzalayarak verdiği, sonrasında yapılan icra takibinde kimliği kullanılan kişinin itirazı üzerine takibin durduğu ve katılanın zarar gördüğünün iddia edildiği olayda;
1- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Kambiyo senetlerinden olan ve unsurları tam olan bononun sahte kimlik bilgileri doğrultusunda düzenlenmiş olması nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Kimlik aslı ele geçirilememiş ve iğfal kabiliyeti konusunda olumlu ya da olumsuz bir kanaat edinilememişse de, sanık ile şikayetçi beyanları ve tüm dosya kapsamından, nüfus müdürlüğünün maddi varlığı olan kimliğin hile unsuru olarak kullanılmış olduğunun anlaşılması karşısında, TCK’nın 158/1-d maddesinde yer alan dolandırıcılık suçunun oluştuğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görüşmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanılarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, anılan maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasından, sanık hakkında uygulanan adli para cezasına ilişkin sırasıyla “60 gün”, “50 gün” ve “1.000,00 TL" adli para cezası terimlerinin çıkarılarak yerlerine sırasıyla "5 gün", “4 gün” ve “80,00 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.