13. Hukuk Dairesi 2016/15374 E. , 2019/6227 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, eczacı olduğunu, davalı kurumun 19.07.2012 tarihinde eczanesinde yaptığı denetimde eczaneye ait depoda kutu içerisinde 19 hastaya ait 25 reçete ve 59 kutu ilaç tespit edildiğinin belirtildiğini, buna dayalı olarak da 20.05.2014 tarihli yazı ile hakkında 2012 Protokolünün 5.3.5 maddesi uyarınca 6.951,15 TL cezai şart uygulanacağının bildirildiğini, söz konusu reçetelerin e-reçete olduğunu, bir kaç yıl önce eczanesini değiştirdiğini, eski eczanesinde ilaçlarını teslim almayı unutan hastaların ilaçları yeni adresteki eczaneye getirmek zorunda kaldığını, denetimde teslim alınan ilaçlardan ... isimli hastaya ait olanların hastanın vefat etmiş olması nedeni ile oğlu tarafından vefatından sonra ihtiyaç sahiplerine verilmek üzere bırakıldığını, bir kısım ilaçların unutulduğunu, bu şekilde kalan ilaçların hastaların gelip almaları ihtimaline karşı depoda ayrı bir kutuda muhafaza edildiğini, ilaçların alınmamasında bir kusuru bulunmadığını ve cezai işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 20.05.2014 tarihli yazı ile bildirilen uyarı ve 6.961,15 TL cezai şartın hukuka aykırılığının tespiti ile hükümsüzlüğüne ve muarazanın menine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kurum işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalı kurumun 20.05.2014 tarih ve 2605073 sayılı yazısı ile davacı hakkında uyarı ile 6.961,15 TL cezai şart yönünde tesis etmiş olduğu işlemin yasaya aykırılığının tespiti ile muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki dava ile davalı Kurum tarafından 2012 Protokolünün 5.3.5 maddesi uyarınca uygulanan uyarı ve 6.961,15 TL cezai işlem yönünden muarazanın menini istemiştir. Davalı, davanın reddini istemiş; Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. 2012 Protokolünün 5.3.5. maddesinde hasta veya yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin kuruma fatura edildiğinin tespit edilmesi halinde ilaç bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacının uyarılacağı, tekrarı halinde ise 10 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşmenin feshedileceği, 6 ay süre ile sözleşme yapılamayacağı, kurum tarafından yapılacak soruşturma sonucunda hastaya teslim edilmek üzere hastanın ilaç alım tarihinden itibaren 60 günü geçmeyecek sürede ilaçların eczanelerde bekletildiğinin saptanması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı öngörülmüştür. Mahkemece, ilgili protokol hükümleri uyarınca her ne kadar 60 gün içinde hazırlanan ilaçların alınmaması halinde cezai şart uygulanacağı belirtilmiş ise de; uygulamada süregelen ve süreklilik arzeden hali ile hastaların reçetelerindeki eksik ilaçlarının daha sonra temin edilmek üzere eczanelerde bekletime alındığı, hastalara haber verildiği halde hastalar tarafından ilaçların alınmaması durumlarının ortaya çıktığı, davacının da eczanesini taşıdığı sırada bu ilaçları hastaların ismi yazılı olan paketlerde beklettiği, ilaçları satmadığı, kullanmadığı, bu hali ile davacının protokolün 5.3.5 maddesinde kastedilen hali ile herhangi bir sahteciliğinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; 2012 Protokolünün 5.3.5. maddesinde açıkça 60 günü geçmeyecek sürede ilaçların eczanede bekletildiğinin saptanması durumunda bu maddenin uygulanmayacağı öngörülmüş olup, yapılan denetimde tespit edilen ilaçlardan hastanın ilaç alım tarihinden itibaren 60 günü geçmeyen ilaçlar bulunduğu yönünde bir iddia da bulunmamaktadır. O halde Mahkemece, madde metninde açıkça hastaya teslim edilmek üzere hastanın ilaç alım tarihinden itibaren 60 günü geçmeyecek sürede ilaçların eczanelerde bekletildiğinin saptanması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağının öngörülmesi karşısında, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.