Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/18398 Esas 2018/3266 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18398
Karar No: 2018/3266
Karar Tarihi: 06.06.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/18398 Esas 2018/3266 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalılar, dava dışı borçlu şirkete kefil oldukları için davacı bankanın işbu kefalet için açmış olduğu dava ile ilgili olarak, borcun ödendiğini, dolayısıyla davacının talebinin yersiz olduğunu savunmuşlardır. Mahkeme, davalıların takip tarihi itibariyle borçlu oldukları miktarı kabul etmekle birlikte, takipten sonra yapılan ödemelerin düşülmesi gerektiği konusunda karar vermiş ve davacının talebinin kısmen kabul kısmen reddini hükme bağlamıştır. Kanun maddeleri olarak ise, takipten sonra yapılan ödemelerin düşülmesi gerektiği kanunu 6183 sayılı Kanun'un 76. maddesi ve yıllık %20 icra inkar tazminatı hakkı ise aynı kanunun 51/1. maddesi tarafından tanınmaktadır.
19. Hukuk Dairesi         2016/18398 E.  ,  2018/3266 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı...Ltd. Şti. arasında imzalanan 10/05/2002 tarihli 60.000.000,000 TL (Eski TL) limitli genel kredi sözleşmesine istinaden davalıların müşterek müteselsil kefil olduklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredinin kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, borçlular hakkında ... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2014/13274 Esas sayılı dosyası ilamsız takip başlattıklarını, davalıların alacağa haksız şekilde itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiklerini ileri sürerek itirazın iptali, takibin devamına ve % 20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir..
    Davalılar vekili, dava dışı asıl borçlu şirkete kefil olan davalılar ile banka arasındaki cari ilişkinin 2002 yılından beri süregeldiği ve peyder pey yapılan bu ödemeler sonunda borcun bittiği inancı ile işbu takibe itiraz edildiğini, takibe itirazı takiben 10 yılı aşkın süren bu cari ilişkinin dokümanları, makbuzları incelendikten sonra 8.500,00-9.000,00 TL civarında bir ana para bakiyesinin kaldığının davalılarca tespit edilmesi üzerine 24/09/2014 tarihinde 4.000,00 TL, 27/10/2014 tarihinde 3.000,00 TL, 26/11/2014 tarihinde 1.000,00 TL ve 12/01/2015 tarihinde de 636,00 TL olmak üzere toplamda 8.636,00 TL haricen davacının avukatına ödeme yapılarak borcun kapatıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davalıların takip tarihi itibariyle 14.031,73 TL asıl alacak, 147,32 TL temerrüt faizi, 7,37 TL BSMV olmak üzere toplam 14.186,42 TL sorumlu oldukları, takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce davacıya toplam 8.636,00 TL ödemede bulundukları, dava tarihi itibariyle davalıların 8.890,52 TL asıl alacak, 12,49 TL işlemiş alacak, 0,62 TL BSMV olmak üzere toplam 8.903,63 TL borçlu oldukları, bu miktarlar üzerinde yapılan itirazın haksız olduğu, takip tarihi itibariyle yıllık % 54 temerrüt faizi uygulanması gerektiği, kabul edilen alacak için davacı lehine % 20 oranında icra inkar tazminatı hükmetmek gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle itirazın iptali davalarında dava açılırken takipten sonra ve davadan önce yapılan ödemelerin düşülerek dava açılması gerektiğinden, ödenen miktar düşülmeksizin açılan davada bu miktarla ilgili talebin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerekmekte ise de temyiz edenin sıfatı nedeniyle bu durum aleyhe bozma yasağına girdiğinden mahkeme karanının eleştirisiyle yetinilerek davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.