Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/2345 Esas 2020/2621 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2345
Karar No: 2020/2621
Karar Tarihi: 07.09.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/2345 Esas 2020/2621 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu mahkeme kararı, menfi tespit davası üzerine verilen bir hükümle ilgilidir. Davacı, müvekkillerinin borcunun olmadığının ve kötü niyetli takip yapıldığının tespiti ve kötü niyet tazminatı talep etmiştir. Mahkeme, müvekkillerinin imza örnekleri ile ilgili Adli Tıp Kurumu raporunda ilgi ve irtibat sağlanamadığını belirlemiştir. Bu nedenle başlatılan kötüniyetli takibin davacılar aleyhinde olduğunu tespit etmiştir. Mahkeme, davanın kabulü ile davacıların borçlu olmadığının tespit edilmesine ve kötü niyet tazminatı alınarak davacılara ödenmesine karar vermiştir. Temyiz edilmiş olsa da, davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Borçlar Kanunu (BK)
- İcra ve İflas Kanunu (İİK)
23. Hukuk Dairesi         2018/2345 E.  ,  2020/2621 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, ... tarafından düzenlenen müşterek ve müteselsil borç senedine dayalı olarak müvekklileri aleyhine icra takibi başlatıldığı, 7.12.1999 tarih ve 4587 nolu müşterek ve müteselsil borç senedine dayalı muris hakkında takip yapılmadığını, ancak ölümünden sonra kötüniyetle mirasçıları hakkında takip yapıldığını, murisin borç senedindeki belirtilen kredi ya da başka bir şekilde borçlandırılmadığını, imzanın müvekkillerinin murisi müteveffa ..."e ait olmadığının toplanacak imza örnekleri ile ortaya çıkacağını ileri sürerek, Artvin İcra Müdürlüğünün 2015/586 Esas sayılı dosyasında müvekkillerinin borçlarının olmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müşterek ve müteselsil borç senedinde murise atfen bulunan imzanın murisin eli ürünü olmadığı itirazının borç senedinin mahiyeti itibariyle ilam hükmünde olmasından ötürü dinlenemeyeceğini, sadece sahteliğinin ileri sürülebileceğini, bizzat murisin şahsına bağlı bu itirazı ileri sürmeyen senet borçlusunun varislerinin de bu yönde itirazda bulunamayacağını savunarak, davanın reddine ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar murisi müteveffa ..."in temin edilebilen imza örnekleri ile takibe konu alacak dayanağı senet aslının imza incelemesi için Adli Tıp Kurumu"na gönderildiği, raporda imza örnekleri arasında ilgi ve irtibat sağlanamadığının bildirildiği, davalı kooperatifin alacağa dayanak senetteki imzaların davacılar murisi müteveffa ..."e ait olup olmadığını bilecek durumda olduğu, bu nedenle davacılar aleyhine başlatılan takibin kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacıların Artvin İcra Müdürlüğünün 2013/586 Es. Sayılı takip dosyasında takibe konu alacak yönünden borçlu olmadıklarının tespitine, asıl alacağın %20"si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın mahsubu ile fazla yatırılan miktarın talep halinde davacıya iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.