Esas No: 2021/41002
Karar No: 2022/11132
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/41002 Esas 2022/11132 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/41002 E. , 2022/11132 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tacir veya şirket yöneticisi olan kişilerin dolandırıcılığı, görevi kötüye kullanma, ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma
HÜKÜMLER : Beraat, mahkûmiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun Ek 2/son maddesine göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yapı kooperatifleri ve üst kuruluşlarının yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile memurları hakkında görevlerine ilişkin olarak işledikleri suçlardan dolayı açılan kamu davalarına katılma hakkı olduğu anlaşılmakla; 5271 sayılı CMK'nin 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyiz hakkı bulunan ve duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmediği anlaşılan müşteki kurumun sanıklar hakkında kurulan hükümleri temyiz ederek davaya katılma iradesini ortaya koyduğundan, sanıklar ..., ... ve ...'ya yüklenen görevi kötüye kullanma ve ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçlarından kurulan hükümlere karşı 5271 sayılı CMK'nin 260/1. maddesi gereğince yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğu kabul edilip aynı Kanun'un 237/2. maddesi uyarınca davaya katılan olarak kabulüne karar verilerek ve temyize konu tacir veya şirket yöneticisi olan kişilerin dolandırıcılığı ile görevi ihmal suçlarının birlikte işlenmediği kabul edilerek yapılan incelemede;
A) Sanıklar ... ve ... hakkında tacir veya şirket yöneticisi olan kişilerin dolandırıcılığı suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik müşteki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekilinin temyizinin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp itiraz yoluna tabi olduğundan; müşteki vekilinin temyiz talebinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile mercisinde incelenmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
B) Sanıklar ... ve ... hakkında tacir veya şirket yöneticisi olan kişilerin dolandırıcılığı suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan ... ve müşteki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekillerinin temyizlerinin incelenmesinde;
Sanıkların, katılan ...'a karşı işlediği kabul edilen tacir veya şirket yöneticisi olan kişilerin dolandırıcılığı suçundan doğrudan zarar görmeyen ... ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hakları bulunmadığından, katılan kooperatif ve şikâyetçi kurum adlarına vekillerinin temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
C) Sanıklar ... ve ... hakkında katılan ...'a karşı işlediği kabul edilen tacir veya şirket yöneticisi olan kişilerin dolandırıcılığı suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafileri ve katılan ... vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmalarda ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanıklar tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanıklar müdafileri ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
D) Sanıklar ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik katılan ... ve katılan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekillerinin temyizlerinin incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen “görevi kötüye kullanma” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 25.09.2008 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılanlar vekillerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarıının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
E) Sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma ve ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçlarından kurulan hükümlere yönelik katılan ... ile katılan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekillerinin temyizleri ile sanıklar ... ve ... hakkında ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafileri, katılan ... ile katılan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekillerinin temyizlerinin incelenmesinde;
1) Sanık ...'nin UYAP aracılığıyla MERNİS üzerinden ulaşılan nüfus kaydına göre hükümden sonra 09.01.2021 tarihinde öldüğü belirlendiğinden, bu durumun kesin olarak tespiti halinde 5237 sayılı TCK’nin 64/1 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
2) Sanıklar ... ve ...'ya isnat edilen ve üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren, soruşturma veya kovuşturma iznine tabi olmayan "ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma" suçundan dolayı kurulan hükümlerden sonra, 16.03.2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli 2020/81 Esas ve 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafileri, katılanlar vekillerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.