21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/9003 Karar No: 2007/12410 Karar Tarihi: 10.07.2007
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/9003 Esas 2007/12410 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2006/9003 E. , 2007/12410 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Erzincan 1.Asliye Hukuk İş Mahkemesi Tarih : 20.04.2006 No : 584-350
Davacı, 01.05.2002-31.12.2002 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptali ile borçlu olmadığının tespitine, SSK işleminin iptali ile kesilen yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, 01.05.2002-31.12.2002 tarihleri arasındaki tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptali ile borçlu olmadığının tesbitini ve SSK işleminin iptali ile kesilen yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç dosya içerisindeki bilgi ve belgelere uygun değildir. Dosya içeriğine göre; davalılardan Bağ-Kur davacının 01.02.1999-30.04.2002 tarihleri arasına 1199 gün hizmetini SSK’na bildirmiş ve SSK 2925 sayılı Yasa kapsamındaki hizmetlerini dikkate alarak 01.08.2002 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlamıştır. Davacıya, 01.08.2002-23.10.2005 tarihleri arasında yaşlılık aylığı ödenmiştir. Davalı Bağ-Kur, sonradan davacının 01.02.1999-31.12.2002 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalılığının bulunduğu ve prim borcu olduğunu bildirdiğinden, SSK bağlanan yaşlılık aylığını 2829 sayılı Yasaya göre son yedi yılda tarım Bağ-Kur hizmetinin daha fazla olduğu gerekçesi ile iptal etmiştir. Davacının nizalı dönemde tarım Bağ-Kur sigortalılığının devam edeceği, düzenlenen çiftçilik belgesine göre açıktır. Ne var ki, Bağ-Kur’un Anayasadan kaynaklanan sosyal güvenlik ödevinin zorunlu sonucu olan, inceleme, araştırma görevini zamanında yeterince yerine getirmemesinden dolayı davacının 01.02.1999-30.04.2002 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunu SSK’na bildirdiği ve SSK’nca aylık bağlanmasının davalı Bağ-Kur’un kusurundan kaynaklandığı, giderek hiç kimse kendi kusurundan yararlanamayacağı gibi kendi kusurlu davranışlarının sonuçlarından da bir başkasının sorumlu tutamayacağı genel hukuk kuralı gereğince davanın kabulü gerektiği de söz götürmez. Kaldı ki yaşlılık aylığı bağlanarak 4 yıl ödendikten sonra aylığın iptali Medeni Kanunun 2.maddesinde öngörülen afaki iyi niyet kuralları ve sosyal güvenlik ilkeleri ile bağdaşmaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.04.2002 gün ve 2002/21-279 E-268 K sayılı Kararı da bu yöndedir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.